
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ile çeşitli emek örgütleri 10 Ekim 2015’te Ankara Tren Garında “Emek, Barış ve Demokrasi” mitinginde bir araya gelmişti. Eli kanlı IŞİD çeteleri mitingde bombalar patlatmış, alanda 101 kişinin canını almış, yüzlerce insanın yaralanmasına, sakat kalmasına neden olmuştu. İlerleyen günlerde hayatını kaybedenlerin sayısı 104’e çıkmıştı. Katliamın sekizinci yılında, hayatını yitiren emekçiler hem mezarları başında hem Ankara Garı önünde hem de çeşitli kent meydanlarında düzenlenen eylemlerde anıldı.
İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, Kadıköy İskele Meydanında düzenlediği eylemle Ankara Gar katliamını lanetledi ve ölenler adına bir anma düzenledi. “Katillerden Hesabı Emekçiler Soracak”, “Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi!”, “10 Ekim’i Unutma, Unutturma!” şiarıyla düzenlenen anmaya UİD-DER’li işçiler de katıldı.
8 yıl önce gerçekleştirilen katliam, Türkiye’de en kanlı eylemlerden biri olmuş, yaratılan korku iklimi “tek adam rejimi” olarak adlandırılan rejimin yolunu döşemişti. Barış mücadelesini sürdürenler, katliamda ölenlerin anısını canlı tutanlar acı ve hüzün kadar cesaret ve kararlılıkla meydanları doldurdular. Anmada 104 karanfilin ismi okundu ve saygı duruşunda bulunuldu. 10 Ekim Barış Derneği adına yapılan konuşmada “Bu 8 yıl devlet ve siyasi iktidar tarafından taleplerimizin yok sayılmasıyla, katliamın üstünü örtme gayretiyle geçti. Bizim açımızdan ise adalet arayışıyla, barış isteğiyle geçti. Türkiye’de adaletin tesisinin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Savaş çığlıklarının çoğaldığı dönemlerde barış diye haykırmanın nelere mal olduğunu biliyoruz. Sesimizi çoğaltmaktan, dayanışmayı örgütlemekten başka bir yolumuz yok” denildi.
Anmada ortak açıklamayı DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu yaptı. Savaşların kazananları silah üreticileri ve satıcılarıyken dünyanın neresinde olursa olsun savaşın faturasını ödeyenlerin çocuklar, kadınlar ve emekçiler olduğunu belirten Arslanoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “8 yıl önce ülkemizin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına her köşesine acı düştü. Bu ülkenin aydınlık geleceğini bombalayanlar, barış isteyenleri kana bulayanlar, bizi kendi kanımızda boğmaya çalışanlar er ya da geç hesap verecekler! Her ne yaparlarsa yapsınlar saltanatları bir gün mutlaka yıkılacak, bundan kimsenin şüphesi olmasın. 10 Ekim’de yitirdiğimiz güvercinlerimizi anarken şunu bir kez daha hatırlatalım ki barış içinde, kardeşçe, özgürce, insanca yaşanan bir ülke için mücadeleyi sürdürmek, 10 Ekim’de yitirdiğimiz barış güvercinlerine borcumuzdur. Er ya da geç katiller kaybedecek, emek, barış ve demokrasi kazanacak!”