Merhaba arkadaşlar. İktidarın açıkladığı Orta Vadeli Programın içeriğine, biz işçi ve emekçilere neler getireceğine baktığımda sözde istihdamı arttırmak gerekçesiyle “güvenceli esneklik” planlarının olduğunu öğrendim. Aslında çok eski yıllardan beri biz işçileri yıldıran bir çalışma biçimiydi bu. İnşaatlarda, tarlalarda, fabrikalarda çavuş, dayıbaşı denilen kişiler aracılığıyla iş bulur yine son derece kuralsız çalışırdık. İşte “güvenceli esneklik” dedikleri bu kuralsızlığın yasalaşması ve yaygınlaşması…
Aklıma Covid-19 salgını döneminde işsiz kaldığım zaman yaşadıklarım geldi. Yıllar önce yine “istihdamı arttıracağız” denilerek yasallaştırılan Özel İstihdam Büroları denilen ama gerçekte “kölelik büroları” olan şirketlerden birinin bünyesinde çalışmaya başlamıştım. Ben kendi çalışma biçimim üzerinden anlatayım bunun ne demek olduğunu. Sabah uyandığında telefon gelmeden bilmiyorsun nereye gidip çalışacağını ve dolayısıyla nasıl bir iş yapacağını, kiminle karşılaşacağını. Sigortan günlük yatıyor. Çalışmadığın günlerin sigortası yok. İzin günü ya da tatil hakkı yok. Tazminat zaten yok. Çalışırken bir sorun yaşadığında bir muhatabın yok. Böyle köle gibi çalışırken bir de fark ettim ki sigortam yatmamış. Durumu şikâyet etmek için SGK’ya gittim, bana böyle bir şirket olmadığını, kapandığını söylediler. Günlerce yemek paramı yol paramı kendim ödemişim, bir gün orada bir gün burada çalışmışım, tuvalet temizlemek için eldiven istediğimde herkes üzerinden sorumluluğu atmış, sinirlerim harap olmuş, bir de üstüne çalıştığım şirketin aslında olmadığını öğrenmişim…
Şimdi de istihdamı arttıracağız diye ballandıra ballandıra anlatıyorlar planlarını, gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar. “Güvenceli esneklik” diyerek planladıkları şey çalışma şartlarımızı bugünkünden daha kötü hale getirmektir. “Bundan daha kötüsü olur mu?” demeyin. Biz itiraz etmezsek, karşı gelmezsek beterin de beteri olduğunu yaşayarak görüyoruz. Arkadaşlar, bu haksızlıklara gelin birlikte karşı duralım. UİD-DER’de bir araya gelelim, sendikalarımızı planlanan bu yasalara karşı harekete geçmeleri için zorlayalım. Biz harekete geçmezsek kimse koşullarımızı iyileştirmeyecek.