Esenler Temsilciliğinde yeni bir yılı UİD-DER çatısı altında kutladık. Derneğimizi akşama hazırlamak için, o gün çalışmayan arkadaşlarımızla birlikte temizlik yaptık, arkadaşlarımızın bin bir emekle hazırlamış olduğu yemekleri servis yaptık. Saat 19’da fabrikalardan, vardiyadan arkadaşlarımız gelmeye başladı. O kadar güzeldi ki dostlar, büyük küçük demeden herkes bir işin ucundan tutuyordu. Kolektif bir şekilde bütün hazırlıklarımızı yaptık. Daha sonra yine arkadaşlar fabrikalardan, mahallelerden, vardiyalardan çıkıp aramıza katıldılar.
Programımız başladı. Sunum yapan arkadaş programı açıkladı ve UİD-DER’le bu üçüncü yılımız, bu yıl içerisinde İşçi Dayanışması da aramıza katıldı dedi. Sonra dernek temsilcimize söz verdi. Temsilci arkadaşımız, “patronlar sınıfının yarattığı ekonomik krizi biz işçilere ödetmeye çalışıyorlar, bunlara boyun mu eğeceğiz? İşçi dayanışmasını büyütmeliyiz, mücadele etmeliyiz” diye vurguladı. Sırada UİD-DER sofrası vardı. Arkadaşlarımızın emeğine sağlık, çok güzel yemekler hazırlamışlardı. Yemeğimiz bittikten sonra UİD-DER tiyatro kulübünün çocuk ve büyük oyuncularının büyük bir emekle hazırlamış olduğu oyunlar oynandı.
Büyüklerin oyununun adı “Hamdolsun Örgütlüyüz”. Vardiya sistemini anlatıyor. Vardiyadan dolayı baba üç çocuğunun olduğunu unutmuş. Ekonomik krizden dolayı işten atılınca ailesinin yüzünü görüyor. Krizin biz işçilere “teğet geçmiş halini” anlattılar. Çocuklarımız ise krizin “teğet geçmiş halini” bir ailenin evine haciz gelmesi üzerinden oynadılar. Tepki olarak patronun odasını basarak gösterdiler. Çok başarılıydılar, emeği geçen herkesin ellerine sağlık.
Tiyatro bitince, müzik grubumuz şarkılarıyla, marşlarıyla, türküleriyle, neşemize neşe kattı. Arkadaşlarımızın bize hazırlamış olduğu şiirleri dinledik. Çok mutlu, coşkulu ve heyecanlıydık. Herkesin gözünde ışıl ışıl bir ışık parlıyordu. Aramızda kimi arkadaşımız UİD-DER’le ilk yılbaşını kutluyordu, çok beğendiler. Sıra işçi sınıfının kürsüsüne geldi. Söz alan işçi kardeşlerimiz UİD-DER’in önemine vurgu yaptılar. Böylesine sıcak bir ortam dışarıda yok, buraya gelmeliyiz diye konuştular. Ekonomik kriz nedeniyle patronlar bizleri işsizlik tehdidiyle terbiye etmeye çalışıyorlar. Bir işçi kardeşimiz, “eğer biz bu duruma dur demek istiyorsak, iki yolumuz var. Ya insan gibi yaşamak için işçi sınıfının mücadele yolundan gideceğiz, ya da patronlar sınıfının yolundan gidip bir hiç olacağız. Üçüncü bir alternatifimiz yok” dedi. Sonra bir kadın kardeşimiz söz aldı: “Sokakta insanlar atılan çöpleri topluyor. Ben bir insan olarak bunları görüyorum. Patronlara olan öfkem daha çok artıyor. Binlerce insan ekmek bulamıyor.” Arkadaşımız duygularını bir şiir okuyarak ifade etti.
Kürsümüzden sonra halaylarımızı coşkulu bir şekilde çektik. Mücadele dolu yeni bir yıla, işçi sınıfının Uluslararası marşı olan Enternasyonalle girdik ve programımızı bitirdik. Biz UİD-DER’li işçiler olarak ailemizi büyütmeliyiz. İşçiler bir araya geliyor. Çok da güzel eğlenmesini biliyorlar, yeter ki biz isteyelim, güzel günler ellerimizde. Birbirimize emek verince başaramayacağımız hiç bir şey yok. Biz işçilerin yeni yıl dileği sınıfsız bir dünya kurmak.
Yaşasın İşçi Dayanışması!