
Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu KESK, 2 Aralıkta İstanbul ve Diyarbakır’da “Emekten yana demokratik halk bütçesi istiyoruz” şiarıyla eylemler gerçekleştirdi.
İstanbul’da Kartal Meydanında gerçekleştirilen mitingde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, hayat pahalılığı ve işsizliğin giderek arttığını, krizin faturasının yoksullara yüklendiğini dile getirdi. İktidarın 2024 bütçesine dair konuşan Bozgeyik, şunları söyledi: “Eğer bu bütçe parlamentoda, Aralık ayı içerisinde kabul edilirse önümüzdeki dönem halkımızı, emekçileri bekleyen birçok tehlikeyle karşı karşıyayız. Özellikle bu bütçeyle tamamlayıcı emeklilik sistemi adı altında emeklilerin yaşadığı açlık ve yoksulluğun katmerlenmesinden, kıdem tazminatının fona devredilerek tasfiyesinden söz ediyorlar. Yine emekli aylıklarının giderek daha fazla düşürülmesinden bahsediyorlar. Kendi sahte TÜİK rakamlarıyla hazırlamış oldukları orta vadeli programa göre, hedefledikleri enflasyona göre ücretlerimizi arttırmayı düşünüyorlar. Yine ülke topraklarının, madenlerimizin, ormanlarımızın haraç mezat yerli ve yabancı sermaye gruplarına peşkeş çekilerek satılmasını hedefliyorlar. Bu nedenle hayat pahalılığı ve işsizlik, ülkemizde izlenen bu politikalar nedeniyle kronik bir hâle gelmiştir.”
Bozgeyik, iktidarın izlediği politikalar sayesinde sermaye sahiplerinin servetlerini katladığını, emekçilerin ise derin bir yoksulluğa sürüklendiğini söyledi. Türkiye’nin bir asgari ücretliler ülkesine dönüştüğünü, krizin faturasının emekçilere kesilmeye çalışıldığını belirtti. TTB’nin Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına değinen Bozgeyik KESK olarak bu hukuksuzluğu kınadıklarını, TTB ile dayanışma içinde olacaklarını söyledi. Bozgeyik iktidarın saldırılarına karşı mücadeleyi birleştirme ve büyütme çağrısı yaptı.
Geçtiğimiz günlerde mahkeme tarafından görevden alınan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı da bir konuşma yaparak bu karara tepki gösterdi. Yan yana durmaktan, mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini belirtti. Fincancı, “Özgürlük, adalet, demokrasi olmadığında toplumun sağlıklı olabilme olanağının olmadığını biliyoruz. O nedenle biz, bize tanımlanan o amaçların ötesinde halk sağlığını koruma görevimizin bilinciyle özgürlükler için de mücadele ediyoruz. Demokrasi için de mücadele ediyoruz. Adalet için de ve en başta barış için de mücadele ediyoruz. Barış olmadan insanların hayatta kalabilmesi, insanların sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi olanağı yok. İşte gözümüzün önünde Gazze’de olup bitenleri hep birlikte görüyoruz. Bunları izlemek değil, bunlar için mücadele etmek hepimizin sorumluluğudur” dedi.
KESK’in Diyarbakır’da düzenlediği mitingde konuşma yapan KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan ise “Bu ülkede yaşayan milyonlar olarak, pandemiden savaşlara, ekonomik krizden ekolojik yıkıma, selden depreme yaşamımızı ve coğrafyamızı talan eden tek adam rejimine karşı özgürlüğümüze ve geleceğimize sahip çıkmak için buradayız” dedi. Kablan, halktan, emekten yana demokratik bütçe talebini dile getirdi. Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmesini istedi.
Mitingler halaylar ve türkülerle sona erdi.