
Urfa’da bulunan Özak Tekstil işçilerinin sendika seçme haklarını savunmak ve çalışma koşullarını iyileştirmek için başlattıkları direniş sürüyor. Direnişlerini İstanbul’da bulunan Özak Holding önüne taşıyan işçiler, 28 Ocakta İstanbul Bakırköy Meydanında demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların ve emekten yana partilerin katılımıyla eylem yaptılar. Aynı gün Urfa’da da Rabia Meydanında bir basın açıklaması yapan işçiler, talepleri karşılanana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirttiler.
İstanbul’daki eylemde basın açıklamasını Özak Tekstil işçisi Seher Gülel yaptı. Gülel, Özak işçilerinin taleplerini şöyle sıraladı:
- İşten atılan arkadaşlarımız işe geri alınsın
- Eylemde geçen günlerimizin ücretleri ödensin
- Sendika seçme, sendikal örgütlenme ve temsil edilme hakkımıza saygı gösterilsin
- Bu taleplerin güvence altına alınması için üyesi olduğumuz BİRTEK-SEN ile karşılıklı protokol imzalansın
Talepleri için başlattıkları mücadelenin 63. gününde olduklarını belirten Gülel, sözlerine şöyle devam etti: “63 gündür sarı sendikayla, patronla, valiyle, jandarmayla, müftüyle, yargıyla boğuşuyoruz. Ama güçlü olan biziz. Bunu biliyoruz. Bakın yılmadık, geri çekilmedik. Bizim kararlılığımızdan öyle korktular ki Urfa’da pek çok fabrikada bizim direnişimiz sayesinde işçilerin çalışma koşullarında iyileştirme yaptılar. Özak patronu taleplerimizi karşılamadan bir adım geri atmayacağız.”
Eylemde konuşan BİRTEK-SEN temsilcisi Çayan Dursun ise Levi’s ve Zara’nın fabrika sahiplerine yaptırım uygulamaları için zaman tanıdıklarını, eğer gerekli yaptırımlar uygulanmazsa Çarşamba gününden sonra mağaza önlerinde eylemlere başlayacaklarını, yine sonuç alamazlarsa Levi’s ve Zara’yı boykot edeceklerini belirtti.
Urfa’da Rabia Meydanında gerçekleştirilen eylemde ise BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen konuşma yaptı. Sendika değiştirme ve sendika seçme hakkının anayasa ile güvence altına alınmış bir hak olduğunu ama Özak patronunun bu hakkı tanımayarak işçileri işten attığını hatırlatan Türkmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Görevi bu ülkede yasaları, anayasayı korumak olan devletin resmi kurumları, kolluk kuvvetleri, Urfa Valiliği ve devletin neredeyse bütün büroksasisi, anayasal haklarını isteyen işçilere karşı birleşip patrona kalkan oldular. Direnişin başından beri işçiler defalarca hukuksuz bir şekilde sert müdahalelere uğradı. Sendika yöneticilerimiz ve işçiler defalarca toplu halde gözaltına alındı. Tomalarla, gazlı sularla, coplarla hak arayan işçiler darp edildi. Bütün bunlar gösterdi ki yasaları korumakla görevli olanların daha öncelikli görevi varmış, o da işçi düşmanı, sendika düşmanı patronları korumak. Patronlara karşı hak arayan işçilerin karşısına dikilmek. İşte Özak direnişi bu gerçeği bir kere daha bütün Türkiye’ye göstermiş oldu.”
Türkmen, Özak patronuna işçi ve sendika düşmanı tutumundan vazgeçme çağrısı yaptı. Özak işçilerinin henüz bütün taleplerini kabul ettirerek kazanmadığını ama şimdiden çok şey kazandıklarını, Özak Tekstil tarihinde ilk kez işçilere tazminatlarının tam olarak verildiğini belirterek şunları söyledi: “Ama biz sadece tazminat için çıkmadık bu yola. Biz bütün işçi arkadaşlarımızın işe geri dönmesi, sendikal haklarının tanınması ve dışarıda eylemde geçen süredeki ücretlerinin ödenmesi talepleri karşılanana kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz.”