Kapitalizm tarihinin en büyük krizlerinden biriyle karşı karşıya. Süreç kızışırken patronlar sınıfı krizin faturasını biz işçi-emekçilere kesmenin bin bir yolunu arıyor. Hepimizin bildiği gibi bu sistemde zaten hayatta kalmak için insanüstü çaba sarf eden bizler için, bu dönemde nefes almak bile neredeyse imkânsız hale geldi.

Yaşadığımız yakıcı sorunlardan biri de konut sorunu. Ücretimizi “normal” alabildiğimiz koşullarda bile büyük bir kısmı ev kirasına gidiyordu zaten. Şimdi işsiz kalan bizler, kirayı ödeyemediğimiz takdirde burjuva yasaların yardımıyla kapının önüne kolayca konulacağız.

Ev sahibi ve kiracı ilişkilerini düzenleyen yeni bir yasa taslağı hazırlanmış. Buna göre kiranızı bir ay geciktirirseniz bir sonraki ay yüzde yüz zamlı olarak ödemek durumundasınız. Hadi diyelim kirayı bir şekilde buldunuz, elektrik veya su faturanızı ödeyememeniz de evinizden atılmanız için bir sebep olabilir.

Bu yasa ne kadar hayata geçebilir onu bilemiyorum. Son zamanlarda haberlerde ev sahiplerinin kiralarını düzenli alabilmek için kiralarda indirim yaptıklarını bile seyrediyoruz. Ancak bu yasa devletin kimin devleti olduğunun, bizler için nasıl bir baskı aracı olarak kullanıldığının büyük bir göstergesi. Barınmak gibi en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamayan bu sistem çoktan tarihin çöp sepetine atılmayı sizce de hak etmedi mi? Bunun karşısında hep beraber sesimizi yükseltmeli ve parasız konut hakkımızı istemeliyiz!