Bizler Tuzla Organize Deri Sanayiinde çalışan deri işçileriyiz. Yaşanmakta olan kriz bizlerin çalıştığı sektörü de fazlasıyla etkilemiş durumda. Krizin en çok etkilediği üç işkolundan biri de deri işkoludur. Bu etkinin oranının %25-30 civarında olduğu söyleniyor. Sadece Çorlu’da iki ay öncesinde kapanan fabrika sayısı 60. Tuzla bölgesinde de bu sayı günden güne artıyor ve fabrikalar bir bir kapanıyor. Üretime devam eden fabrikalarda da ücretsiz izinler ve işten çıkarmalar devam ediyor.
Bizler yaşanan krizin bedelini ödememek için farklı fabrikalarda çalışan deri işçileri olarak bir araya gelip neler yapabileceğimizi konuşuyoruz. UİD-DER Aydınlı temsilciliğinde düzenlediğimiz bu sohbetleri her hafta düzenli bir şekilde yapıyoruz. Aramızda, işten çıkarılan arkadaşlar da, şu an ücretsiz izinde olan da, ücretli izinde olanlar da var. Sohbetlerimiz deri sektöründe yaşanan işten çıkarılmalara ve ücretsiz izinlere karşı nasıl bir duruş sergileyebileceğimiz üzerinde yoğunlaşıyor. Her hafta farklı bir konu seçip onun üzerine tartışıyoruz. Aramızda şu an ücretli izinde olan ve deri sanayiinin en büyük fabrikalarından biri olan Uyguner deri işçileri de var. Kriz sürecinde diğer sektörlerde toplu işçi çıkarmaların arttığını gören ve ücretli izinleri bittiğinde kendilerinin de farklı bir durumla karşılaşmayacaklarını düşünen Uyguner işçileri, bir arada durmanın zorunluluğuna dikkat çekiyorlar.
Derneğimiz UİD-DER’de bir araya gelip bunları tartışırken, fabrikamıza gittiğimizde de bunları diğer işçi arkadaşlarımıza anlatıyoruz. Bu halkayı giderek büyüteceğiz. Çünkü bir arada durup örgütlenmediğimiz sürece her zaman kaybeden taraf bizler oluruz. Tüm bu saldırılara karşı ancak bir arada durursak güçlü ve işçi sınıfına yakışır bir cevap verebiliriz.
Biz genç deri işçileri olarak bu krizin bedelini ödemeyeceğiz. Aylarca gece yarılarına kadar çalıştığımızda nasıl patron bizi kârına ortak etmediyse, bugün de kendince ileri sürdüğü zararına ortak olmayacağız.
Krizin Faturası Patronlara!