
Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler, gençler eşitlik ve özgürlük talepleriyle, daha iyi bir yaşam özlemiyle bir araya geliyor, meydanlara çıkıyor. Almanya’da yapılan görkemli eylemlere katılan insanlar bu eylemlerine “iyi insanların isyanı” adını veriyor. Alman emekçiler, göçmen ve Müslüman düşmanı ırkçı, faşist bir parti olan AfD’nin yükselişini engellemek, göçmenlere yönelik yeni yasalara tepkilerini göstermek, nefret ve düşmanlaştırma politikalarına birlikte karşı durmak için her hafta meydanlara çıkıyorlar.
Bu protestolara katılanlar “Faşizme Karşı Hep Birlikte” dediler, hep bir ağızdan şarkılar söylediler, kenetlendiler, bir “ışık denizi” oluşturdular. Geçmişte Alman işçi sınıfına ve insanlığa çok büyük acılar yaşatmış faşizmi hatırlattılar. “Bir daha yaşanmasın” diye haykırdılar ve haykırmaya devam ediyorlar. Bu anlamlı ses iyi insanların, emekçilerin bağrından yükseliyor. İnsanlığın geleceği için umudu büyütüyor.
Belki bazıları “neyi değiştirebilirsiniz, kendinizi kurtarmaya bakın” diyebilirler. Ancak yaşadığımız toplum için daha iyisini istemek ve bunun için mücadele etmek bizi insan yapar. Kendimiz için iyi bir hayat istiyorsak bunu tüm insanlık için mücadele ederek elde edebiliriz. Kapitalizmin kirli dili bize bencil olmayı, yalnızca kendimizi kurtarmaya bakmamızı öğütleyebilir. Fakat bu düzende insan kendisi için hasbelkader iyi koşullar oluşturduğunu zannetse de aslında düzenin pisliklerinden, yarattığı sorunlardan kurtulamaz. İyileşmeyen bu yara irin dolmaya ve akmaya devam eder. Ancak aynı Almanya’daki, Yunanistan’daki, Sırbistan’daki gibi gençler ve her yaştan emekçiler “yalnız kendim için değil herkes için iyi olanı istiyorum” dediğinde değişim başlar.
Herkes için iyi olan, çoğunluk için yani üreten, var eden işçiler ve emekçiler için iyi olandır. Dünyadaki tüm canlılar için, doğamız için iyi olandır. İyi olanı istemek, kapitalizme karşı mücadeleyi büyütmek, dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı olmaksızın emekçilerin birlik ve dayanışmasını örmektir. İyi olmak, bireysel bir mesele değildir. Toplum ne kadar iyiyse insan da o kadar iyi olur. Dayanışma ve kardeşlik duyguları ne kadar güçlüyse insan da o kadar güçlü olur. Bahçemiz ne kadar yeşilse çiçeklerimiz o kadar güzel olur. Biz bahçemiz yeşil olsun, güzel çiçekler versin istiyoruz. İyi olan, doğru olan, isyanı haklı olan biziz.
Rengârenk çiçeklerimizle muazzam bir bahçe oluşturmak için elimizi taşın altına koymalıyız. Hiçbir zaman haklıyı savunmaktan, işçi kardeşlerimizle doğruda birleşmekten geri durmayalım. İyilik mücadelemizle yayılır. Yan yana gelen iyi işçiler dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilir, barışın ve kardeşliğin önünü açabilir. İyilikte, yani sınıfımızın saflarında bir araya gelelim.