
İşsiz kalmak hepimiz için sorun. Bugün ülke genelinde 11,5 milyon kardeşimiz işsiz. Daha kötüsü bu işsizler ordusuna her gün içimizden binlerce insan ekleniyor. Kimisi emekliliğine gün sayıyor, kimisi evlilik hazırlıkları yapıyor, kimisi ilk bebeğini beklerken, kimisi ev taksiti öderken işsizlik batağına saplanıyor. Ama patronlar ve siyasi iktidar bu durumu normal görüp kabullenmemizi ve hatta “gönüllü çıkışlara” razı olmamızı istiyorlar.
Hem sendikalı hem de sendikasız işyerlerinde işten atmalar hız kazandı. Patronlar, piyasadaki belirsizlikleri, ekonomik krizi, tedarik zincirindeki kopmaları, ABD’nin korumacı politikalarını, enflasyon ve kurdaki artışı dillerine dolayarak, “başka çarem kalmadı ya fabrikayı kapatacağım ya da aranızda gönüllü çıkmak isteyenler varsa adlarını yazdırsın” diyorlar. Tazminatını almak, birikmiş borcunu ödemek için bazı işçi arkadaşlarımız adını işsiz kalacaklar listesine yazdırıyorlar. Hatta birbirlerini “gönüllü çıkış” için teşvik ediyorlar.
Özellikle sendikalı fabrikalarda patronlar işçileri işten çıkmaya zorlayarak hem krizin faturasını işçiye kesiyorlar hem de o işçilerin yerine daha düşük maliyetli işçi almanın hesabını yapıyorlar. Bu, genel ücret düzeyinin daha da düşmesi ve iki işçinin işini bir işçiye yüklemek anlamına geliyor. İşten atma saldırısını “gönüllülük” tuzağıyla meşrulaştırmış ve işçilere kabul ettirmiş oluyorlar.
Oysa zaten krizin faturasını biz işçiler ödüyoruz. Ödediğimiz fatura da her geçen gün ağırlaşıyor. Hayat kalitemizden, sağlığımızdan, sosyal hayatımızdan fedakârlık ediyoruz. Patronlar toplu sözleşmelerde zam oranlarını düşük tuttular, asgari ücreti açlık sınırının altında belirlediler. Kıdem tazminatını kuşa çevirdiler ve emekli aylıkları cep harçlığı düzeyinde. Özetle bu dönemde kimimiz işten atılmakla, kimimiz düşük ücretle, kimimiz ağır çalışma koşullarına maruz kalarak krizin bedelini ödüyoruz.
Bugün siyasi iktidar sendikacıları tutukluyor, mücadele eden işçilere göz açtırmıyor. Patronların düşük ücret dayatmalarına, işten atma saldırılarına, sendikal hak gasplarına boyun eğmemizi istiyor. Patronlar da iktidar da ucuz, “kullan at” işçi istiyorlar. Bu yüzden işçiler ve işsizler olarak birlikte mücadele etmekten, iktidara ve sermaye sahiplerine birlikte karşı durmaktan başka bir seçeneğimiz yok.