Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği sitesinde yayınlanmıştır (https://uidder.org)

Anasayfa > Emekçi Gençlik > Reklam Deyip Geçmeyelim!

Reklam Deyip Geçmeyelim!

Ankara’dan genç bir işçi

24.04.2025

Bir insanın günde ortalama 5000 ila 10000 reklama maruz kaldığı tahmin ediliyor. Sizce bu durumun üzerimizde nasıl sonuçları oluyor? Bu düzenin sahipleri, düşünce biçimimizi ve alışkanlıklarımızı belirliyor, zihinlerimizi çöplüğe çeviriyor. Günlük rutinimizi düşünelim. Sabah yataktan çıkmadan elimiz ilk olarak telefona gidiyor. Eşimizden, çocuğumuzdan önce telefondaki reklamlar bize “günaydın” diyorlar. Artık sokaklar, caddeler, apartmanlar, duvarlar, otobüsler, trenler, taksiler, duraklar hatta bizzat insanlar birer reklam panosu! Üzerinde reklam olmayan çanta, tişört, ceket vs. yok!

Peki, bu reklam bombardımanı altında düzenin egemenleri bize ne anlatıyorlar ya da neyi anlatmıyorlar? Mesela bugün Üçüncü Dünya Savaşı milyonlarca insanın hayatını cehenneme çeviriyor. Ekonomik kriz tüm dünyada işçileri vuruyor. 1 milyar insan aç başladığı günü yine aç bitiriyor! Gençler iş bulamıyor. Gelecek kaygısı, baskılar, yasaklar sürekli artıyor. Türkiye’de milyonlarca insan rejimin saldırılarına “artık yeter” diyerek sokağa çıkıyor, boykot çağrıları yapılıyor. Ama bu kıyametin ortasında karşımıza çıkan sonu gelmez reklamlar, tüm bunlar yaşanmıyormuş, hayat tozpembe akıp gidiyormuş gibi bizi satın almaya, tüketmeye, bahsettikleri ürünleri alarak “hayatın tadını çıkarmaya” çağırıyor. Savaşa ilişkin bir haberin ardından çıkan bir reklamda “daha fazlasını iste, hedeflerine odaklan, eğlen, tadını çıkar” mesajları veriliyor. 45 saniyelik videolardan ibaret de değil reklamlar. Bugün piyasada satılan kitapların çoğu, televizyon ve internet dizileri, filmler, müzikler de aynı role sahipler. Sermaye sınıfı takım çantasındaki bütün alet edevatıyla sürekli aynı masalları anlatıyor. Emekçilerin zihinlerine zehir ekerek bireyciliği ve bencilliği öven mesajlar veriyor. Tüketim arzusunu, bireysel kurtuluş hayallerini körüklüyor.

Mesela 8 Mart yaklaşırken yayınlanan reklamlarda kadınların gücünden, liderlik vasfından bahsediliyor, “kadınlara mücevher hediye edin” mesajı veriliyor. Ama her gün öldürülen kadınlardan, çifte sömürüden, eşitsizlikten bahseden olmuyor. Hayatımızı kuşatan reklamlar, kapitalizmin ne kadar akıl ve insanlık dışı bir sistem olduğunun ve çürümüşlüğünün kanıtıdır. Sinsice kurgulanan ve emekçileri kolayca tuzağına çekebilen bu reklamlar, kapitalizmin yarattığı akıl almaz çelişkileri unutturuyor. Düzenin egemenleri işçi ve emekçileri duyarsızlaştırmak, yalnızlaştırmak ve oyalamak istiyorlar. Onların bu sinsi tuzaklarına karşı koyabilmek için bu tuzakların farkında olmak, birlik olmak, birlikte düşünüp işçi sınıfının çıkarları temelinde hareket etmek önem taşıyor.

  • Emekçi Gençlik [1]
  • Yaşamın içinden [2]

Kaynak URL: https://uidder.org/reklam_deyip_gecmeyelim.htm

Links
[1] https://uidder.org/taxonomy/term/629
[2] https://uidder.org/Koseler/yasamin_icinden