Sağlık işçisi: İlk kez 1 Mayıs’a katıldım. Bugün yaşadığımız bütün sıkıntıların, kötülüğün sebebi patronlar ve onların düzeni. Bu düzene olan öfkemi göstermek için, safımı belli etmek için 1 Mayıs’a katıldım. 19 Marttan sonra değişen ortamla birlikte katılımın yüksek olmasını bekliyordum. Beklentimi de aşan bir katılım ve coşku vardı. Öğrenciler, sendikalar, dernekler alana geliyordu. İnsanlar değişiyor. Yaşadıklarımız, gördüklerimiz, yapılan haksızlıklar herkesi mücadele etmeye zorluyor. Artık istesek de istemesek de mücadele etmek zorundayız. Dikkatimi en çok çeken şey herkesin neşeli olmasıydı. En arkada birkaç arkadaşla birlikte pankart tutuyordum. İlk defa görmeme rağmen hemen bu arkadaşlarla kaynaşmıştık. Esprileri, samimiyetleri benim de daha rahat olmamı sağlamıştı. Gün boyunca alandaki herkes birbirinin 1 Mayıs’ını kutluyordu. Pankartlarımıza yoğun bir ilgi vardı. Her gelen neşeyle “bayramınız kutlu olsun” deyip pankartın önünde fotoğraf çekiyordu. Dernekler, sendikalar sloganlar atıyordu. Alandaki birliği, kardeşliği ve coşkuyu düşündüğümüzde tam bir bayram havasıydı.  

İSG uzmanı: Bu yıl 1 Mayıs’a gençlik damgasını vurdu. Ben de o günkü görevim nedeniyle alanı genel olarak da gözlemleme fırsatı buldum. Pek çok üniversiteden öğrenci toplulukları hayli fazlaydı. Her zamanki gibi UİD-DER kortejine ilişkin ilgi de dikkat çekiciydi. 1 Mayıs’ta sermayeye ve iktidara gücümüzü gösterdik. Soğuk hava ve yağmura rağmen alandaki coşku ve birlik duygusu, insanların yoğun katılımı önümüzdeki dönemlerde mücadelenin daha da büyümesi için önemli bir potansiyele işaret ediyor.

Metal işçisi: 1 Mayıs’ın şanlı bir geçmişi var. Bu topraklarda da 1 Mayıs geleneği kadim bir gelenektir. Bugün biz UİD-DER’de işçi sınıfının 60’lı 70’li yıllardaki mücadele geleneğine sahip çıkıyoruz. Bu nedenle bizim için 1 Mayıs’ın anlamı ve önemi büyük. Hem bu düzenin egemenlerine gücümüzü göstermek hem de işçi sınıfının devrimci potansiyelini berrak bir şekilde ortaya koymak için 1 Mayıs’a sahip çıkıyoruz. Tarihten biliyoruz ki işçi sınıfı meydanlarda, sokaklarda, 1 Mayıs alanlarında hakkını aramadıkça gün yüzü göremez. Bugün de egemenler baskı ve zorbalıkta sınır tanımıyor. Biz nefes almak için, insanca bir yaşamı kurmak için alanlardaydık. Ayrıca 1 Mayıs’ın alan tartışmalarıyla özünden kopartıldığını da üzülerek takip ediyoruz. Elbette işçi sınıfı olarak meydanlarımızı zorbalara bırakacak değiliz. Ancak işçi sınıfını gerçek manada örgütlemeden, sendikaları gerçek mücadele örgütlerine dönüştürmeden alanlarımızı egemenlerden söküp alamayacağımızı da biliyoruz. Bugünün görevi alan tartışmalarıyla işçileri 1 Mayıs’tan soğutmak değil, bir işçiyi daha 1 Mayıs’a katmak için emek vermektir. Çünkü UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılan her işçi düne göre daha umutlu olacaktır. Yalnız ve çaresiz olmadığını görecektir. Ben UİD-DER’le her 1 Mayıs’a katıldığımda 1 Mayıs ruhunun ne demek olduğunu canlı bir şekilde görüyorum.

Avukat: Yine coşkulu, kitlesel bir 1 Mayıs yaşadık. 1 Mayıs’a yoğun bir ilgi ve katılım vardı. Gençlerin ilgisi ve enerjisi umut vericiydi. Toplumdaki değişim arzusu 1 Mayıs alanında da kendini gösterdi. Yağmura ve rüzgâra rağmen yine sınıfımızın mücadele geçmişine yaraşır bir 1 Mayıs kutladık. 1 Mayıs’ta UİD-DER saflarında olduğum için kendimi ayrıca şanslı hissediyorum. UİD-DER’li gençler olarak enerjimizle, coşkumuzla alandaki herkesin yüreğini ısıttık. Kortej düzeninden şapka ve önlüklerimize, hazırladığımız pankartlardan sloganlarımıza ve alandaki programın içeriğine dek her şey UİD-DER’in mücadele geleneğini yansıtıyordu. Çok daha fazla sayıda işçinin, gencin, emekçi kadının bu geleneğe sahip çıktığını gördüm. Mücadele örgütümüzün daha da büyümüş olduğuna bir kez daha tanıklık etmek gurur vericiydi. 2025 1 Mayıs’ı da gösterdi ki “UİD-DER YÜRÜYOR MÜCADELE BÜYÜYOR!”