İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Mücadele tarihimizin en önemli sembollerinden biri olan 1 Mayıs’ta “Yolumuz İşçi Sınıfının Yoludur!” diyen gençler olarak alanda yerimizi aldık. Bugünü yaşatmak, sınıfımızın safında ve özellikle UİD-DER gibi mücadeleci bir örgüt ile birlikte yürümek bizler için büyük gurur vericiydi.

Bu seneki 1 Mayıs biz gençler için ayrı bir heyecanlı geçti. Etrafımıza baktığımızda her yerde bizim gibi hakkını arayan, yapılan hukuksuzluklara, baskıya ve sömürüye karşı susmayıp sesini çıkartma cesaretini ve kararlılığını gösteren birçok genç arkadaşımızı gördük. 19 Mart’ta büyüyen eylemlerle birlikte gençlerin mücadeleye atılmasının önü açılmış oldu ve 1 Mayıs’ta gençler de sınıfının yanında olduklarını gösterdi. Nefessiz ve geleceksiz bırakıldığımız bu sisteme “Hayır!” demek için bir aradaydık. Coşku, inanç ve umut içinde hep bir ağızdan ortaklaşan taleplerimizi haykırmak, bize bir kez daha ne kadar büyük bir güce sahip olduğumuzu gösterdi.

Biliyoruz ki böylesi bir dönemde mücadele saflarında olmak bizim tarihsel görevlerimizdendir. Ne olursa olsun 1 Mayıs ruhuna sahip çıkmaktan vazgeçmemek, bu mücadele yolunu zorluklarıyla birlikte sevmek demek. Zor zamanlarda yolumuzdan dönmeden, ilkelerimizden taviz vermeden, dönemin özelliklerine uygun yöntemler geliştirmemiz, tarihsel sorumluluğumuzu her daim aklımızda tutmamız gerektiğini bize bir kez daha hatırlattı. Kötü hava koşullarına ve yoğun yağışa rağmen coşkumuzu hiç kaybetmedik. Zaman zaman rüzgâr da esse, yağmur da yağsa birliktelik ruhunu içtenlikle hissettik.

Mücadele gürül gürül akan bir nehir ve bizler de bu nehirdeki su damlacıklarıysak biliyoruz ki birleşip yan yana gelerek koca bir okyanusa dönüşebiliriz. Biz gençler olarak bu sene gücümüze güç, sesimize ses kattığımızı, umutsuzluğa, yalnız hissetmeye ve kaygılara yer verilmemesi gerektiğini bir kez daha derinden hissettik. Gençlik olarak mücadele örgütümüz UİD-DER’e bizleri bu nehrin bir parçası haline getirdiği için teşekkür ediyoruz.