
Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş.
Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş.
Kreşte yaşıtlarıyla oyun oynamak yerine, büyüklerden sık sık yükselen slogan ve haykırışlara eşlik etmeye çalışıyor şaşkınlıkla. Etrafında olup biteni tam anlamasa da iyi ve güzel bir şeylerin olduğunun farkına varıyor yavaş yavaş.
Çocuklarımız geleceğimiz. Hayat kavgamız onlar için. Öyleyse onlar da o küçük adımlarıyla yanı başımızda yürümeli. Grev önlüğünü giymeli, grev yerinde büyümeli. Sesi çıktığı, nefesi yettiği kadar haykırmalı.
Grev halayına bakarak şimdiden o güzelim işçi dayanışması duygusunu öğrenmeli. Aynı grev önlüğünü giymiş anne ve babaların adları farklı da olsa birbirine benzediğini şimdiden görmeli.
Gereksiz ayrımları bir kenara bırakmalı aynı hedefe yürümeli küçük adımlarıyla şimdiden. Hayat boyu karşılaşacağı engelleri tek başına aşamayacağını bilmeli. Dostlar, arkadaşlar bulmalı kendine.
Küçük küçük görmeli sınıf çelişkisini, işçi ve patron ayrımını. Küçücük yaşına inat hayat kurtaran mücadele aşısı, grev yerinde verilmeli. Bu düzenin ikiyüzlü yalanlarına bağışıklığı grev yerinde edinmeli. İtişip, kakışmak yerine birlikte kavga etmeyi öğrenmeli.
Haydi grevci anne ve babalar: Getirelim çocuklarımızı grev yerine. Kaderimizi birlikte değiştirelim yediden yetmişe!