
Temel Conta işçileri Bayraklı Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı
İzmir Kemalpaşa’da Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Temel Conta’da patronun işçilerin sendika hakkını tanımaması üzerine 10 Aralıkta başlayan grev devam ediyor. Temel Conta patronu grev sürecinde işçilere saldırmaya devam etti, makineleri fabrikadan çıkarmaya çalıştı ve patronun yönlendirdiği bir kişi grevci işçilere sözlü ve fiziki saldırıda bulundu.
Petrol-İş Sendikası İzmir Aliağa Şubesi, patronun grev kırıcılığına dair tespit davası açtı. İşçiler 13 Hazirandaki duruşma öncesinde Bayraklı Adliyesi Ek Binası önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında konuşan işyeri temsilcisi Sinem Kaya, mücadelelerinin bütün işçi sınıfının mücadelesi olduğunu ve yalnızca bir ücret mücadelesi olmadığını, insan onuruna yaraşır bir yaşam ve çocuklarına onurlu bir gelecek bırakmak içim mücadele ettiklerini belirtti.
Kaya, yaptıkları başvuru sonrası işverenin grev kırıcı uygulamalarının Bakanlık müfettişlerince tespit edilmiş olmasına rağmen patrona komik bir para cezası verildiğini, yargı kararıyla önlenmediğini belirtti. Adaletin yoksulun, emekçinin kapısını çalmadığını söyleyen Kaya konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Ülkenin dört bir yanında insan onuruna uygun bir şekilde çalışmak için grevlerini sürdüren sınıf kardeşlerimize selam olsun. Destek olan herkese yürekten teşekkür ediyoruz. Biz kazanacağız çünkü haklıyız. Ve haklı olanlar eninde sonunda mutlaka kazanır.”
Açıklamanın ardından görülen duruşma, patronun il dışında bulunan tanığının dinlenmesi ve bilirkişi raporunun beklenmesi için 9 Eylül tarihine erteledi.
Şişli Belediyesi işçileri hak gasplarına karşı eylemlerine devam ediyor
19 Mart saldırıları kapsamında kayyım atanan İstanbul Şişli Belediyesinde, Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler maaşların geç ödenmesi ve toplu sözleşmeden doğan haklarının gasp edilmesine karşı Nisan ayından bu yana belediye önünde eylemler yapıyor.
İşçilerin alacaklarını ödemeyen kayyım yönetiminin son saldırısı ise hafta sonu tatilini kaldırmak oldu. İşçiler hafta sonu çalıştıklarında çift yevmiye alıyorlardı. Yeni uygulamayla izinler hafta içine kaydırıldı. Hafta sonu çalışan işçilere fazla mesai ücreti ödenmeyecek. Böylece işçilerin hem aileleriyle beraber geçirecekleri hafta sonu tatili hem de kazanılmış fazla mesai ücreti hakları gasp edilmiş oldu. Belediye işçileri 12 Haziranda belediye önünde bir araya gelerek saldırıları protesto etti. İşçiler eylemde “Ekmek Yoksa Barış da Yok”, “Hak Hukuk Adalet İşçilerle Gelecek”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz”, “İşçiler Burada Kayyum Nerede” sloganlarını attı.
Eylemde yapılan açıklamada yapılanların mevcut toplu iş sözleşmesine karşı bir saldırı olduğu, bu saldırılara engel olunmadığı takdirde ileride yapılacak toplu iş sözleşmelerinde daha büyük hak kayıplarıyla karşı karşıya kalınacağı vurgulandı. Hafta sonu tatilini gasp etmenin aile birliğine ve işçilerin sosyal yaşamına da zarar verdiğinin belirtildiği açıklamada, “ülkenin cumhurbaşkanı 2025’i “Aile Yılı” ilan etti. Ancak onun atadığı kayyumlar, işçilerin aile bağlarını zayıflatmakla meşgul. Aile birliği mi, yoksa kölelik düzeni mi?” sorusu yöneltildi. Ayrıca hafta sonu tatilinin kaldırılarak fazla mesailerden “tasarruf edilmek” istendiğinin belirtildiği açıklamada “çalışandan değil, çalandan hesap soralım” denildi.
İşten atılan İstanbul Beşiktaş Belediyesi işçileri basın açıklaması yaptı
Beşiktaş Belediyesinde çalışırken “ihtiyaç fazlası” denilerek işten atılan işçiler, 13 Haziranda belediye önünde işten çıkarmalara derhal son verilmesi ve işlerine geri dönme talebiyle eylem yaptı. Birlik Parkında toplanan işçiler Beşiktaş Belediyesi önüne yürüyüş gerçekleştirdi.
“Keyfi İşten Çıkarmalara Son Verilsin, İşimize Geri Dönmek İstiyoruz” yazılı pankart açan işçiler yaptıkları basın açıklamasında örgütlü oldukları Genel-İş Sendikasının yanlarında olmamasına tepki gösterdiler. İşçiler 16 Haziranda oturma eylemine başlayacaklarını duyurdular.