Kamuda çalışan 600 bin işçinin 2025–2027 yılları arasındaki ücret zammı ve sosyal haklarının belirleneceği Kamu Çerçeve Protokolü Çerçeve Sözleşmesi için Türk-İş ve Hak-İş Konfederasyonları ilk teklifi 27 Şubatta vermişti. Kamu işverenleri adına masaya oturan TÜHİS (Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası) yaklaşık 4 ay bekledikten sonra 13 Haziranda kamu işçilerine sefalet ücreti dayattı. TÜHİS, ilk altı ay için ücretlere yüzde 16, ikinci altı ay için yüzde 8, üçüncü altı ay için yüzde 7 ve dördüncü altı ay için yüzde 5 teklif etti. Bu teklifin kabul edilemez olduğunu belirten Türk-İş, 18 Haziranda kitlesel bir eylem gerçekleştirdi.

Türk-İş yönetiminin yanı sıra çeşitli illerden gelen sendika şube yöneticileri ve işçiler, Ankara Anıtpark’ta toplanarak Hazine ve Maliye Bakanlığı önüne yürüdü. Yürüyüş sırasında sendika kortejlerinde “Şimşek Şaşırma Sabrımızı Taşırma”, “Uzlaşma Yoksa Direniş Var”, “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek”, “Hükümet İstifa”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganları atıldı. İşçiler TÜİK binası önünden geçerken TÜİK’i yuhaladı ve “Sahtekâr TÜİK” sloganı attı. Yoldan araçlarıyla geçenler de korna çalarak işçilere destek oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde konuşan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, kamuda çalışan işçinin asgari ücretin biraz üstünde ücret aldığını, kamu işçisinin ortalama ücretinin 35 bin liraya gerilediğini belirtti. Maliye Bakanı’nın 2 yıldır “sıkılaştırma yapıyorum, enflasyon düşecek” dediğini fakat bunun markette, pazarda, kiralarda görülmediğini söyledi.

Atalay, Türk-İş Koordinasyon Kurulu’nun eylem planı açıklayacağını ve grev kararı alacaklarını duyurdu. Atalay’ın bu duyurusunun ardından işçiler “Eylemse Eylem, Grevse Grev” sloganını attılar. Basın açıklamasının ardından maden işçileri baretlerini bakanlığın önüne attı. Temsili tabutlar bakanlığın önüne bırakıldı.