
15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, cesaretini, onurunu ve örgütlü gücünü kuşanmış Türkiye işçi sınıfının tarihe kazıdığı iki büyük gün… İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda İstanbul Kartal’da, Uğur Mumcu Kültür Merkezinde coşkulu bir etkinlik gerçekleştirdi.
“Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!” şiarıyla düzenlenen etkinlikte, Türkiye’de sınıf mücadelesinin en görkemli sayfalarından biri olan 15-16 Haziran Direnişi yüzlerce işçinin katılımıyla coşkuyla anıldı. Metalden sağlığa, petrokimyadan gıdaya, eğitimden belediyeye farklı işkollarından işçiler, emekçi kadınlar, gençler, emekliler, işsizler, göçmen işçiler aynı salonda buluştu. Etkinliğe, Eğitim-Sen, Birleşik Metal-İş, Petrol-İş, TÜMTİS, SES, SİNE-SEN, Belediye-İş, TMMOB ve İstanbul Tabip Odası’ndan yöneticiler, temsilciler ve işçiler, Maden-İş’in unutulmaz önderi Kemal Türkler’in kızı Nilgün Türkler Soydan, DİSK’e 40 yıl emek vermiş, Kemal Türkler’in özel kalem müdürlüğünü yapmış Demet Yıldırım, grevleri sonuçlanan Polonez, Reckitt ve Portakal Plastik işçileri ile düşük ücret dayatmasına karşı grevlerini sürdüren DYO Boya işçileri katıldı.
Grevci DYO işçilerinin salona girişiyle “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “En Güzel Rengimiz Alın Terimiz” sloganları yankılanırken, salondaki tüm konuklar büyük bir coşkuyla selamlandı. Grevci işçilerin sloganları salonda yankılandı. Sunumda hayat pahalılığının, yoksulluğun, iktidarın artan baskılarının, gelecek kaygısının işçi ve emekçilerin canını yakmaya devam ettiği belirtildi. Toplumda sorunlara çözüm bulma, nefes alma isteğinin arttığı vurgulanarak şöyle denildi: “Özlemlerimiz, taleplerimiz bir. Çünkü biz, işçi sınıfının evlatlarıyız, sınıf kardeşiyiz. Biz birlik, kardeşlik ve dayanışma içinde olduğumuzda, örgütlü olduğumuzda güçlü oluruz. Taleplerimizi ortaya koyabilir, sorunlarımıza çözüm bulabilir, haklarımızı koruyabiliriz. Patronları dize getirip kazanımlar elde edebiliriz. Baskıcı, zorba iktidarların saldırılarına dur diyebiliriz. ‘Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey’ sloganımız boşuna değil! İşçi sınıfının gücü birliğinden gelir. 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, bu gerçeğin en güzel örneklerinden biridir.”
UİD-DER’in “15-16 Haziran: Gelenekten Geleceğe Umut Örgütlü Mücadelede!” etkinliğinde farklı sektörlerden işçiler, emekçi kadınlar, emekliler, gençler, sendikalardan yönetici ve temsilciler bir arada. Grevci-direnişçi işçiler coşkulu sloganlarla selamlanıyor.#1516Haziran [2]… pic.twitter.com/w5wAD3WNV9 [3]
— UİD-DER (@uid_der) June 29, 2025 [4]
Kısa bir video ile 15-16 Haziran Direnişi tarihsel bağlamıyla anlatıldı. 1970 Haziran’ında yüz binlerce işçinin yasaklara karşı fabrikalardan sokaklara aktığı, patronlara ve devlete geri adım attırdığı mücadelenin deneyimleri aktarıldı. Çeşitli sektörlerde çalışan işçilerden oluşan UİD-DER Müzik Topluluğu UMUT’un ve işçi korosunun sahne aldığı etkinlikte, 15-16 Haziran direnişine adanmış şarkılar ve marşlar hep birlikte söylendi. “Haziran Türküsü”, “16 Haziran Genel Direniş”, “Yıl 1970”, “İşçiyiz Biz Grevlerde Yan Yana” ve “Meydan Türküsü” gibi ezgilerle coşku doruğa ulaştı. Sahnede yükselen ezgiler, geçmiş mücadelelerin izini sürerken geleceğe dair inancı büyüttü. İşçi çocuklarının danslarıyla sahnelenen “Nâzım Amca Demiş ki” şarkısıyla birlikte salondaki işçiler coşkuyla ayağa kalktı ve salon umut dolu alkışlarla yankılandı.
15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişinin 55’inci, UİD-DER’in kuruluşunun 19’uncu yıldönümünde işçiler Türkiye işçi sınıfının zaferiyle sonuçlanan, mücadele geleneğinin önemli bir halkası olan bu büyük eylemi hep birlikte anıyor. 15-16 Haziran, işçi sınıfının birleştiğinde güçlü… pic.twitter.com/YKf5n5bTdo [5]
— UİD-DER (@uid_der) June 29, 2025 [6]
UİD-DER’in 19 yıl önce 15-16 Haziran direnişinin yıldönümünde kurulduğu, bu tarihin bir tesadüf olmadığı hatırlatıldı. UİD-DER’i kuranların işçi sınıfına duydukları güvenin, sahip çıktıkları ve yaşatmak istedikleri geleneğin sembolü olduğu vurgulandı. Bu geleneğin ne olduğu şu sözlerle anlatıldı: “Bu geleneğin yapı taşları arasında Kemal Türkler liderliğindeki Maden-İş’in mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışı var. Kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle harekete geçen işçi sınıfının, toplumsal ilerlemenin motor gücü olduğuna inanç var. Tüm dünya işçilerinin birlik ve dayanışmasını güçlendirmek için çalışmak, sınıfsız, sömürüsüz, barış ve özgürlük dolu bir dünya için mücadele etmek var. İşte sahip çıktığımız, yaşattığımız, geleceğe taşımakta kararlı olduğumuz gelenek budur.”
Sunumda, 12 Eylül 1980 darbesinden bugüne uzanan baskılara, işçilerin kazanılmış haklarının ellerinden alınmasına, sendikaların kapatılmasına, grev yasaklarına dikkat çekildi, geçmişte yaşanan deneyimler hatırlatıldı. Bugün de ağır saldırıların sürdüğü bir dönemde, 15-16 Haziran’ın mücadele mirasına daha sıkı sarılmanın gerekliliği vurgulandı. “Sermaye sınıfı ile işçi sınıfı arasındaki kavgada işçi sınıfı bazen yenilir, bazen ağır darbeler alır, uzun bir dönem boyunca geri çekilir. Ama sömürünün, baskının, zulmün karşısında mücadele yine filizlenir. Unutmayalım ki en sert kışların ardından bile bahar gelir, karları eritir, nehir yataklarını doldurur. Gün gelir işçi sınıfı da, 15-16 Haziran’da olduğu gibi, nehir olur akar, sel olur taşar, zulmü, sömürüyü önüne katıp umutla çağıldar.”
Özgürlük ve eşitliğin hâkim olduğu yepyeni bir dünya kurabilecek tek güç örgütlü işçi sınıfıdır. İşte bu nedenle umut, işçi sınıfının örgütlü mücadelesindedir, işçilerin dayanışma ve birliğindedir. Ne mutlu geçmişinden güç alıp geleceğe yürüyenlere, sınıfının saflarında sömürüsüz… pic.twitter.com/EAl211xeGf [8]
— UİD-DER (@uid_der) June 29, 2025 [9]
Etkinliğin sonunda şu sözlere yer verildi: “Bugün barışın, kardeşliğin, mutluluğun, özgürlüğün önündeki en büyük engel kapitalist sömürü düzenidir. Bu sömürü düzenini yıkıp engeli ortadan kaldırabilecek, özgürlük ve eşitliğin hâkim olduğu yepyeni bir dünya kurabilecek tek güç örgütlü işçi sınıfıdır. İşte bu nedenle umut, işçi sınıfının örgütlü mücadelesinde, dayanışmasında ve birliğindedir. UİD-DER olarak, “umut örgütlü mücadelede” diyoruz ve sizleri umudu, barış ve özgürlük dolu bir dünya için mücadelemizi birlikte büyütmeye çağırıyoruz.” Etkinlik, İşçi Dayanışması marşının ve Ey Özgürlük şarkısının hep bir ağızdan coşkuyla söylenmesiyle ve grevci işçilerle birlikte atılan “Örgütlüysek Her Şeyiz Örgütsüzsek Hiçbir Şey”, “Umut Örgütlü Mücadelede” sloganlarıyla son buldu.