İzmir Buca Belediyesi işçileri, birikmiş maaş ve alacakları ödenmediği için 18 Haziran’dan bu yana iş durdurmuş durumda. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi gereği yasal haklarını kullanan işçiler, belediye binası önünde maaş, gıda kartı ve diğer haklarının ödenmesi için direniyorlar.

Yaklaşık 1750 işçinin çalıştığı Buca Belediyesinde, işçilerin söylediğine göre yönetim “para yok” bahanesiyle ödemeleri yapmıyor. Ancak aynı dönemde yaklaşık 300 yeni işçi alındığını, belediye bürokratlarının bolluk içinde yaşadığını söylüyorlar. “Sıra işçilere geldiğinde ise ‘para yok, AKP CHP’li belediyeleri sıkıştırıyor’ deniyor. Oysa asıl sıkıştırılan biz işçileriz” diyerek tepki gösteriyorlar.

Sendikal süreç de işçileri hayal kırıklığına uğratmış durumda. Genel-İş İzmir 5 No’lu Şubeye bağlı işçiler, 2024 yılında temsilcilerin ve işçilerin haberi olmadan gece yarısı TİS imzalandığını belirtiyorlar. Tepki gösteren 6 temsilci görevden alındı. Yerine yapılan seçimde sadece ikisi kaldı, diğer 4 temsilci değişti. Ancak sendika hâlâ işçileri muhatap almıyor. Genel-İş Örgütlenme Daire Başkanı Ali Haydar Kara ise, “yapacak bir şey yok” diyerek topu CHP’ye atıyor.

İş durduran işçiler, Buca Belediye Başkanı Görkem Duman’ın kendilerini muhatap almamasına da tepkili. Çöp toplamaya çıkan başkanın amacının halkı işçilere karşı kışkırtmak olduğunu söylüyorlar. “Çöpleri toplayarak halkı yanlarına çekmeye çalışıyorlar. Oysa bu çöpleri yıllardır biz topladık. Kirli işlerin yükünü hep biz omuzladık. Şimdi kirli söylemlerle üzerimize gelmeye çalışıyorlar.”

Ancak direniş yalnızca öfke değil, aynı zamanda dayanışma da doğurmuş. İşçilerden biri, Amerika’daki bir tanıdığının onlara bir palet su gönderdiğini anlatıyor. İşçiler birbirlerine su verirken “Yaşasın sınıf dayanışması!” diye haykırıyorlar. Belediye başkanlarının şov yaptığı yerde, gerçek temizlik işçilerin ellerindedir.

Buca belediye işçileri, mücadeleyi büyütmek gerektiğini söylüyorlar. “Bugün bize, yarın size!” diyorlar. İzmir’in tüm belediye işçilerini Buca’daki direnişe destek vermeye çağırıyorlar. Binlerce işçi, ailesi ve dostlarıyla birlikte belediye önünde toplandığında, taleplerin kabul edilmemesi mümkün değildir. Bu da ancak işçi sınıfının sınıf temelinde örgütlü olmasıyla mümkündür. Dayanışma varsa, mücadele kazanır!