
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 23 Temmuzda üniversite hastaneleri önünde basın açıklamaları yaparak TİS taleplerini açıkladı. Altı milyona yakın kamu emekçisi ve emekliyi ilgilendiren 8. Dönem toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde, bir araya gelen SES üyesi emekçiler, ücretlerinin yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını ve grevli toplu sözleşme hakkı taleplerinin sağlanmasını istedi.
Kamu emekçilerinin temel talepleri şöyle sıralandı:
- Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın,
- OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdam edilerek, sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/a kapsamına alınsın.
- Performans, ek ödeme, taban, teşvik, ilave zam değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin.
- Son TİS’de ilave ek zam olarak verilen emekliliğe ve emeklilere yansıtılmayan ve emekliliği daha da hayal hale getiren uygulamaya son verilerek ilave ek zam emekliliğe ve tüm kamu emeklilerine yansıtılsın.
- Vergide adalet sağlansın. Emekçilerden alınan vergi % 10’da sabitlensin
- Çalışma yaşamının demokratikleşmesinin ilk adımı olarak idarecilerin atanması yönteminden vazgeçilsin. Liyakati uygun olanların aday olacağı ve yöneticilik yapacağı emekçilerin oylarıyla bir ya da iki yıllığına seçimle belirlensin.
- Muayene, tedavide ve ilaçta hiçbir ad altında; katkı, katılım payı, ilave ücret alınmasın. Sağlık hizmetleri ücretsiz olsun.
Üniversite hastanelerine özel TİS’de üniversite hastanelerinde çalışanlara tayin hakkı verilmesi, asistan hekimlerin günlük çalışma süresinin mevzuatta belirtilen süreyi geçmemesi ve nöbet süresinin 24 saat ile sınırlandırılması, 7/24 hizmet veren ücretsiz ve nitelikli kreşlerin oluşturulması, servis olanağının sağlanması, Hukuksuz OHAL/KHK’ların iptal edilmesi ve ihraç edilenlerin işlerine iade edilmesi gibi talepler yer aldı.
Açıklamada “Türkiye’de kamu sendikalarının mücadele tarihine bakarsak var olan hakların korunması yeni kazanımlar elde etmenin yegâne yolunun işyerlerinde, alanlarda, meydanlarda yürütülen fiili ve meşru mücadele ile olduğu görülecektir. Biz de geçmişten günümüze fiili ve meşru mücadele hattımızdan vazgeçmeden mücadeleye devam edeceğiz” denildi.