Siyasi iktidar her fırsatta emeklileri hedef tahtasına koyuyor. Türkiye’de çok genç yaşta emekli olunduğundan, emeklilerin sosyal güvenlik sisteminin sırtında kambur olduğundan, aylıklarının arttırılmasının kaynakların heba edilmesi anlamına geldiğinden bahsediyor. Bu sözlerle, sınıfımızın emeklilerini yük, hatta adeta suçlu ilan ediyor. Aynı zamanda emeklilik hayalleri kuranlara da bu heveslerinin kursaklarında kalacağını söylemiş oluyor.
İktidardakilere sorarsanız güya tüm dünya bizi kıskanıyor. “Tüm dünyanın kıskandığı” bir ülkede emekliler açlık sınırının da altında ölüm sınırında aylıklar alıyor. Ömürlerinin çok büyük bir kısmını, üreterek, devlete vergi ödeyerek, en ağır şartlarda çalıştığı için yıpranarak geçiren emekliler geri kalan kısmını da sefalet içinde tüketmektedir. Buna rağmen siyasi iktidarın ve uzantılarının emeklilere olan hıncı geçmiyor. Saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Emeklilerin zaten çok düşük olan maaşları 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 93. maddesi uyarınca güvence altına alınmıştır. Bu maddeye göre emekli aylıklarına el konulması veyahut haczedilmesi mümkün değildir. Ama yapılan yeni düzenleme bu durumu değiştiriyor.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, tüketici kredisi nedeniyle verilen hapis, takas, mahsup ve benzeri onay ve rıza talimatlarında bankaların emekli maaşına doğrudan bloke koymasının mümkün olduğuna hükmetti. Bu hüküm Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu karar, sözde Yargıtay Hukuk Daireleri arasında içtihat ve uygulama farklılıklarının giderilmesi için alındı. “Farklılıklar” emeklinin aleyhine giderildi: Bankalar, artık tüketici kredisi alacakları için emekli aylığı hesaplarını bloke ve krediye tahsil edebilecek.
Zaten çok zor koşullarda ayakta kalma mücadelesi veren emekliler, yeni düzenleme ile daha da çıkmaza sürükleniyor. Zorlu mücadelelerle kazanılmış emeklilik hakkımız bir de bu yolla elimizden alınıyor. Neredeyse borçsuz insanın kalmadığı günümüz koşullarında işçi sınıfını, emeklileri daha da zor günler bekliyor.
Sermaye sınıfı, kursağımızdaki kuru ekmeğe bile göz dikmiştir. Emeklilik hakkımız, hafta sonu tatil hakkımız, yıllık izin hakkımız, aylık bağlama oranlarımız derken sürekli saldırı altındayız. İşçi sınıfı mücadele ile kazandıklarını mücadele ile koruyabilir ancak. Bu şartlarda her yaştan işçi ve emekliye mücadele etmekten başka seçenek kalmamıştır.