Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği sitesinde yayınlanmıştır (https://uidder.org)

Anasayfa > İşçi Dayanışması Gazetesi > Komşunun Evi Yanarken…

Komşunun Evi Yanarken…

İşçi Dayanışması, No: 207

Bir gece komşumuzun evinden alevler yükseldiğini görsek ne yaparız? İlk anda aklımıza gelen ne olur? Balkona astığımız çamaşırların is kokup lekeleneceği mi? İçeriye duman dolmasın diye pencereleri kapatmamız gerektiği mi? Ya da yanan bizim evimiz olmadığı için uykumuza kaldığımız yerden devam edebileceğimizi mi düşünürüz? Eminiz ki bu satırları okurken pek çoğunuz “bu nasıl saçma bir soru böyle?” diye düşünüyorsunuzdur. Neden bu soruları sorduğumuzu anlatalım öyleyse…

Bugün Ortadoğu’da yoğunlaşan dünya savaşı büyük bir yangın halini almış durumda. İsrail’in Gazze’ye saldırarak körüklediği savaş, Lübnan’a ve son olarak İran’a saldırmasıyla daha da şiddetlendi. Savaşın alevleri giderek daha geniş bir alana yayılıyor. Hal böyleyken İsrail’in İran’a saldırmasının ardından bu konu bazı fabrikalarda işçiler arasındaki sohbetlerde şu şekilde gündem oldu: “Savaş İran’a sıçradı dolar fırlayacak, mazot alıp başını gidecek. İranlılar da Türkiye’ye göç edecek, biz mi bakacağız onlara?” Peki, savaşın alevleri bir başka ülkeyi sararken yalnızca bunları düşünmek komşunun evi yanarken balkona asılan çamaşırlar is kokacak diye endişelenmeye benzemiyor mu?

Kuşkusuz kaygılandığımız şeyler savaşın bir sonucu olarak gerçekleşmesi muhtemel olaylar. Zaten yoksulluk çukuruna itilmiş işçiler olarak yaşam koşullarımızın daha da kötüye gitmesinden endişe duymamız da normal. Ama savaş sadece enflasyonun artması, borsanın dalgalanması, doların fırlaması demek değildir. Bilgisayar oyunu değildir. Ölüm saçan bombalar, kimyasal, biyolojik, nükleer silahlar oyuncak değildir. Biz dumandan rahatsız olduğumuz için şikâyet ederken yangının bir yerlerde can aldığını, hayatları paramparça ettiğini, alevlerin bizim de evimize sıçrayabileceğini unutabilir miyiz? Savaş yüzünden insanların bir başka ülkeye sığınmak zorunda kalması o insanların suçu mudur? Yaşadığı acıları hiç düşünmeyip onları yük, sorun olarak görmek insani bir yaklaşım mıdır? Vicdan ve akıl şunu gerektirir: Bu yangının kaynağını ve nasıl söndürülebileceğini düşünmek, bu yangını çıkaranlara karşı birlikte hareket etmek zorundayız.

Ortadoğu’daki savaş, sadece İsrail’le Filistin ya da İsrail’le İran arasında yürümüyor. Savaşın arkasında bu bölgeyi kendi çıkarları temelinde şekillendirmek, kendi nüfuz alanı haline getirmek isteyen ABD ve Batı var. Batıyla rekabet halindeki Çin ve Rusya var. Kapışan güçler, rakiplerini bertaraf etmek, bölgede etkin güç olmak, yeraltı ve yerüstü kaynaklarını yağmalamak için milyonlarca insanın tepesine bombalar yağdırmaktan çekinmiyorlar. Bu güç savaşında emperyalist kapitalist egemenler çeşitli ittifaklar yapıyorlar. Örneğin İsrail, yaptığı zulmü asıl olarak ABD’nin ve Avrupa’nın desteğiyle sürdürürken, İran da Rusya ve Çin’in, bölgedeki müttefiklerinin desteğine güveniyor. Tüm bunlar tesadüf olmadığı gibi anlık verilen kararlar da değildir. Nitekim sözde ateşkes çağrıları yapılıyor ama savaş bitmiyor aksine derinleşiyor, daha da kızışıyor.

Savaşın alevleri yayılıp silah şirketlerinin kasaları dolarken emekçilerin acıları büyüyor. Milyonlar göç yollarına düşüyor, insanlar ölüyor, kentler ve doğa yerle bir oluyor. Diğer taraftan enflasyon yükseliyor, işsizlik büyüyor, gelecek kaygısı artıyor, baskılar yoğunlaşıyor. Savaşın faturasını hangi ülkede yaşıyor olursa olsun işçi ve emekçiler ödüyor. Ama İran halkına baskı uygulayan, kadınları, gençleri, işçileri, sendikacıları zor yoluyla susturmaya çalışan, idam eden Molla rejimi emekçileri kendisine destek vermeye çağırıyor. Filistin halkına karşı acımasız bir soykırım yapan, İsrailli emekçileri milliyetçilikle, ırkçılıkla kandıran, kandıramadıklarını baskı ve zulümle susturmaya çalışan Siyonist rejim, emekçileri kendisine destek vermeye çağırıyor. Gazze’yi turizm merkezi yapmaktan söz eden, İsrail’i koşulsuz destekleyen Trump yönetimi, emekçileri kendisine destek vermeye çağırıyor. Yani çıkarları uğruna yangını çıkaranlar, körükleyenler, komşularımızın evine, bizim evlerimize taşıyanlar kendilerine destek vermemizi istiyor! Filistin’in yanında görünüp İsrail’le ticareti sürdürenler kendilerine inanmamızı, destek vermemizi istiyor!

İşçi sınıfı bu tuzakları boşa çıkarmadan yangın sönmez. Kardeşlik duygusuyla birleşen, birbiriyle dayanışma gösteren ve kendi ülkesindeki egemenlerin savaş politikalarına karşı duran işçiler, emekçiler bu tuzakları boşa çıkarabilir. Emperyalist savaş yangınına, birleşen ve örgütlü bir güç haline gelen işçi sınıfı son verebilir.

  • İşçi Dayanışması Gazetesi [1]
  • Sesli Yorumlar [2]

Kaynak URL: https://uidder.org/komsunun_evi_yanarken.htm

Links
[1] https://uidder.org/taxonomy/term/454
[2] https://uidder.org/taxonomy/term/645