Ekonomik kriz bütün hızıyla işçileri vurmaya devam ediyor. Fabrikalar kapanıyor, süreli veya süresiz izinler başlamış durumda ve biz işçilerin bütün sosyal haklarına karşı büyük bir talan uygulanıyor. Bunun en acımasız örneklerinden biri de UFO’da çalışan işçi arkadaşlarımızın düştüğü zor durum olmuştur.
500 işçinin çalıştığı fabrikada şu an 20 kişi ya var ya yok. En son çıkarılan 80 işçi kardeşimize büyük bir baskı uygulanarak çıkış kâğıtlarına imza attırıldı. İşçi kardeşlerimizi zorla dışarı atmaya çalıştılar. Çeşitli hakaretler ederek işçileri korkutup bir araya gelmemeleri için sözlü olarak sataşıyorlar. Bu da yetmezmiş gibi fabrikanın hemen karşısında bulunan büfeyi işleten kişiye fabrika yetkilileri tarafından baskı uygulanıyor. Fabrika önünü terk etmek istemeyen işçilerle bu olay üzerine neler yapılması gerektiğini hep beraber oturup konuşmaya başladık. Büfe çalışanından çay istediğimizde bize çayımızı içip gitmemizi söyledi. Neden bize böyle bir anda sırtını döndüğünü anlamıştım, evet güç şu an tamamen patronların elindeydi.
Bizler bir araya gelip bu gibi olaylar olmadan önce neler yapabileceğimizi oturup tartışmış olsaydık, bu olaylar hiçbir işçi arkadaşımızın başına gelmezdi belki. Sorun bizlerde aslında. Bugün patronlar bu kadar rahat bir şekilde bizlere kapıyı gösteriyorlarsa ve ücretlerimizi geç veriyorlarsa biz işçilerin örgütsüzlüğündendir. Fabrikalarda kendi sorunlarımızı tartışacağımıza futbol tartışıyoruz. Peki biz işçilerin büyük takımlardan veya futbolculardan herhangi bir kazancı var mı? Tabii ki yok. Artık bunları bir kenara bırakıp kendi taleplerimizi savunmalıyız ve işten çıkarmalara karşı örgütlenip patronlara iyi bir cevap vermeliyiz.