Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği sitesinde yayınlanmıştır (https://uidder.org)


Emekliye Hak Aramak da Yasak

Pendik'ten bir işçi

22.08.2025

Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor, ilaçlarını almakta zorlanıyor. Bu koşulları değiştirmek üzere bir araya geldiklerindeyse mücadeleye atılan diğer kesimlerle aynı engellerle karşılaşıyorlar: Bürokratik duvarlar, hukuk oyunları ve siyasi baskılar...

Sorunlarını çözmek için onlarca şehirde bir araya gelen emekliler, Emekli Meclislerini kurdular. Bu meclisleri birleştirerek Emekli Meclisleri Sendikası adıyla bir sendika kurmak istediler. Ancak Ankara Valiliği, bu sendikanın kuruluşuna izin vermedi. Henüz yasal olarak kurulmamış sendikanın kapatılması için mahkemeye başvurdu. Emeklilerin sendikası daha dilekçelerini kaydettiremeden, sendika kütüğüne numara verilmeden kâğıt üstünde “kapatıldı”!

Siyasi iktidar, emeklileri yük olarak görüyor. Sermaye için artık kâr üretmeyen her yaşlı ve emekli, bir maliyet unsuru olarak görülüyor. Emekli maaşları düşürüldükçe düşürülüyor, yoksullukla yüz yüze kalan emekliler sosyal hayatın dışına itiliyor. Bu politikaların doğrudan sonucu, çalışan emekli sayısındaki artıştır. SGK’nın 2024 verilerine göre, çalışan kayıtlı emekli sayısı 2 milyon 104 bin. Türkiye Emekliler Derneği’ne göre ise, 2 milyondan fazla kayıt dışı çalışan emekli var. Yani geçinemediği için çalışan emekli sayısı toplamda 4 milyon civarında. Fakat patronlar, yaşlılardan daha fazlasını bekliyor. TÜSİAD gibi büyük sermaye grupları çeşitli raporlarında, “aktif yaşlanma” kavramını öne çıkarıyor. Burada kast edilen, yaşlı bireylerin kültürel ve sosyal faaliyetlere katılarak aktif kalmaları değil; çalışma yaşamında daha uzun süre yer almalarıdır. Yani sermaye, emeklilerin kalan ömrünü dinlenerek, huzur içinde geçirmesini değil, üretim çarkının içinde kalarak geçirmesini istiyor.

Bu durum sadece yoksulluk ve eşitsizlik üretmiyor, aynı zamanda ölüm getiriyor. Emekliler çalışmak zorunda bırakıldıkları için iş kazalarına da maruz kalıyor. İSİG Meclisi’nin raporlarına göre, son beş yılda 65 yaş ve üzeri 592 işçi, çalışırken hayatını kaybetti. Yani emekliler yalnızca açlıkla, yok sayılmayla değil; çalışırken ölmeyle de yüz yüze bırakılıyor. Emekliler de örgütsüzlüğün bedelini; yoksullukla, yalnızlıkla ve ölümle ödüyorlar. İşçi sınıfının genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle örgütlenmesi ve sınıf mücadelesini büyütmesinden başka yolu yoktur.


Kaynak URL: https://uidder.org/emekliye_hak_aramak_da_yasak.htm