
İngiltere’nin başkenti Londra’da yaklaşık 300 bin kişi, Filistin halkı için bir kez daha meydanlara çıktı. Soykırımın 700. gününde yüzbinler, Gazze’deki zulmü protesto etti ve savaş suçlularından hesap sordu. İngiltere hükümeti, İsrail’in savaş suçlarına ortak olmaya devam ediyor. İşçi, emekçi ve gençlerin öfkesi ve sabrı ise taşıyor. Ülkenin dört bir yanından Londra’ya akan yüzbinler, 6 Eylülde Russell Meydanından Başbakanlık konutunun bulunduğu Downing Street’e yürüdü. Londra’nın sokakları, “İsrail’i Silahlandırmaya Son Verin, Gazze’deki İşgali Durdurun” sloganlarıyla yankılandı.
Yürüyüşün sonlandığı Downing Street’deki kürsüden yapılan konuşmalarda, İngiltere hükümetinin İsrail ile işbirliği protesto edildi, Filistin halkı özgür olana kadar mücadelenin devam edeceği belirtildi. Aynı saatlerde Parlamento Meydanı önünde, Temmuzda terör örgütleri listesine alınan Filistin için Eylem grubuyla dayanışma eylemi düzenlendi. Ağustos ayında gerçekleşen son dayanışma eyleminde polis, birçoğu 60 yaş üzerinde olan barış aktivistlerini yaka paça gözaltına almış, gözaltı sayısı 500’ün üzerine çıkmıştı. Baskı ve gözaltı dalgasına rağmen yine binlerce kişi meydandaki yerini aldı. “Soykırıma karşıyım, Filistin için Eylem’i destekliyorum” yazılı dövizleriyle hükümetin yasaklarına meydan okudu. Eyleme katılanlardan daha fazla polisin konuşlandığı meydanda, polis ve polisin yetkilerini arttıran hükümet sloganlarla protesto edildi. Polis, protesto hakkını kullanan, yine birçoğu 60 yaşın üzerinde olan eylemcilere saldırdı, yaklaşık 900 kişiyi gözaltına aldı.
Temmuz 2024’te iktidara geldiğinden bu yana başta göçmenler, engelliler, emekliler olmak üzere işçi sınıfının tüm kesimlerine karşı saldırıları arttıran sözde ‘İşçi Partisi’ne yönelik tepkiler büyüyor. Başbakan Keir Starmer, büyüyen toplumsal tepkinin basıncıyla İsrail’i sözde kınayan açıklamalar yapsa da İsrail ile ticari ve askeri ilişkiler olduğu gibi devam ediyor. İsrail ile iş yapan şirketlere yönelik eylemleriyle bilinen “Filistin için Eylem” grubunun terör örgütleri listesine alındığı, grubun adını taşıyan tişörtleri giymenin bile 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırıldığı İngiltere’de büyüyen hareket, korkuyla, baskıyla, gözaltı dalgasıyla bastırılmaya çalışılıyor. Ancak işyerlerinde, silah fabrikalarında, üniversitelerde gerçekleşen sayısız eylemin yanı sıra meydanlardaki kitlesel protestolar da devam ediyor. 30. kez yüzbinler olup meydanları dolduran İngiltereli emekçiler, hükümetin baskılarına rağmen savaş karşıtı mücadeleyi büyütmeye devam ediyorlar.