
Ankara’da bulunan Tapeten Mensucat’ta Teksif Sendikasında örgütlenen işçiler, işverenin TİS masasına oturmayı reddetmesi üzerine 4 Eylülde greve çıkmışlardı. UİD-DER üyesi işçiler olarak grevlerinin 8. gününde Tapeten işçilerini ziyaret ettik. UİD-DER’li işçilerin, emekçi kadınların, işçi çocuklarının dayanışma duygularını ilettik.
Patronlar daha fazla kazanmak için işçileri hep daha ucuza, daha kötü koşullarda, daha uzun saatler çalıştırmak istiyorlar. İşçiler bu duruma karşı çıkıp daha iyi koşullarda çalışmak için sendikalaştığında ise her türlü hukuksuzluğu yapıyor, örgütlenmelerinin önüne geçmeye çalışıyorlar. “Üretiyoruz, alın teri döküyoruz, bizim de biraz daha iyi şartlarda çalışmaya, ürettiğimizden daha fazla pay almaya, çocuklarımızın ihtiyaçlarını zorlanmadan karşılamaya hakkımız olmalı’ diyen işçiler saldırılara karşı birlikte direniyorlar. Tıpkı Tapeten Mensucat işçileri gibi…
Tapeten Mensucat Ankara’nın sanayi havzası olan Sincan’da, Sincan 1. Organize Sanayi Bölgesi’nin yanı başında çuval ve torba dikim ipliği üreten bir fabrika. İşçiler sendikada örgütlenmeye başladığında 100 civarında işçi çalışırken şimdi bu sayı 33’e düşmüş. Ama üretim düşmemiş. Yani bugün 100 işçinin işi 33 işçiye yaptırılıyor. Fabrikada çoğunlukla kadın işçi çalışıyor.
İşçiler fabrikadaki çalışma koşullarını şöyle özetliyorlar: Bir işçi birden çok makinede ve kendi işi olmayan işlerde çalışmaya zorlanıyor. İşçiler mola saatlerinde çalıştırılıyor, kadın işçilere erkek işçilerin dahi yapmakta zorlandığı ağır işler yaptırılıyor, yıllık izinler işçilerin talep ve ihtiyaçlarına göre değil patronun istediği tarihlerde kullandırılıyor, yarım gün hastane izni alan işçinin ücretinden 2 günlük kesinti yapılıyor. Makinelerde koruyucu ekipman yok, kimyasal maddelerle çalışan işçilere gerekli koruyucu ekipman verilmiyor, iş kazası geçiren işçiye, hastanede iş kazası geçirdiğini gizlemesi konusunda baskı yapılıyor. Ücretler aynı işi yapan diğer fabrikalara göre düşük, yemekler sağlıksız, tuvaletler ve duş alanları bakımsız ve kirli.
Fabrikada iş güvenliği önlemlerinin alınmadığını söyleyen işçiler “Allaha emanet” çalıştıklarını söylüyorlar. Fabrika yönetimi tuvalet temizliği için gerekli olan fırça benzeri üç kuruşluk malzemeyi temin etmediği için işçiler kendi buldukları yöntemlerle tuvalet fırçası benzeri şeyler yapıyorlar. Yemekhanede eski boya kutularının kapaklarında delikler açılarak tuzluk, biberlik olarak işçilere veriliyor, yemeklerde ekmek kısıtlı veriliyor, işçilere “yarım ekmek hakkınız var” deniliyor. Öğleden sonra çay molası kaldırılmış, sendikal örgütlenme başlayana kadar Cumartesi fazla mesai yaptırılmasına rağmen servis sağlanmıyormuş. Zaten sendikanın ilk kazanımlarından biri bu olmuş.
Teksif Sendikası 16 Ağustos 2023 tarihinde fabrikada üye çoğunluğunu sağlayarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına toplu sözleşme masasına oturabilmek için yetki başvurusunda bulunmuş. Patron neredeyse her patronun “nasıl olsa böyle bir hakkım var” pervasızlığıyla yaptığı gibi yetki itirazı için mahkemeye başvurmuş. Tabi diğer yandan da öncü işçileri işten atmaya başlamış. Baskı ve tehditle sendikalı işçi sayısını azaltmış. 2025 Şubatında yetki davasını kazanan sendika, 3 Martta işvereni TİS masasına davet etmiş ama işveren gelmemiş. Bunun üzerine sendika 4 Eylülde grev kararı almış. Patron hukuksuzluğa burada da son vermemiş. Grev oylamasından hemen önce 5 kadın işçiyi daha tazminatsız işten çıkarmakla, başka iş bulmalarını engellemekle tehdit ederek, ailelerini arayıp işçilere baskı yapmalarını sağlayarak, kadın işçilerin eşlerini dahi arayıp araya sokarak sendikadan istifa ettirmiş.
2 yıl boyunca aralıksız süren baskı ve tehditlere rağmen 2 işçi bugün grevlerini sürdürüyor. İçerdeki çalışma koşullarının katlanılmaz olduğunu, işçilerin insan yerine konulmadığını söylüyorlar. İşçileri sendikadan istifa ettirmek için toplantı yapan patronun “Biz bir aileyiz” diyerek işçileri yanına çekmeye çalıştığını anlatan işçiler “ama böyle aile olunmaz, insan ailesine bu koşulları layık görmez, biz bu yalanlara inanmıyoruz” diyorlar. Baskı ve tehditle, işsiz ve aç bırakılmakla korkutularak sendikadan istifa eden işçilerin de bu şekilde çalışmak istemediğini söylüyorlar. Her şeye rağmen mücadeleye devam edeceklerini, Tapeten Mensucat’a sendikayı sokmakta, yıllardır verdikleri emeğin karşılığını almakta kararlı olduklarını belirtiyorlar.