8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Bostancı UİD-DER’de düzenlediğimiz etkinliğe, grev ve direnişlerden de gelen çok sayıda işçi arkadaşımız katıldı. Hazırlanan programı ilgi ile izleyen arkadaşlarımız Sınıf Kürsüsü’nde söz alıp yaşadıkları sorunlar hakkında konuştular.
8 Mart’ın emekçi kadınların sömürüye ve eşitsizliğe karşı mücadele günü olduğunu vurgulayan arkadaşlarımız, tek çözüm yolunun ortak mücadele olduğunu vurguladılar. Söz alan kadın ve erkek işçiler, UİD-DER’de örgütlenmenin ve mücadele etmenin kendilerinde yarattığı dönüşümü anlattılar. Erkek egemen kültürün sömürülü toplumların kültürü olduğunu vurgulayan işçi arkadaşlarımız, bunun tek panzehirinin uluslararası işçi mücadelesinin ortaya çıkardığı mücadele kültürü olduğunu söylediler.
Diktaş İplik fabrikasından etkinliğimize katılan ve işten atılan bir kadın işçi arkadaşımız, yaptığı konuşmada, krizle birlikte yüzlerce işçinin işten atıldığını söyledi. Çoğunluğunu kadın işçilerin oluşturduğu fabrikada, 900 kişinin örgütsüzlüğün bedelini çok ağır ödediğini belirtti. Sendikalı olmalarına rağmen sendika bürokratlarının kıllarını kıpırdatmadıklarını söyleyen işçi arkadaşımız, 8 Mart gününü yaratan kadınların yeniden örgütlü mücadele içinde olurlarsa, haklarını ve işçi arkadaşlarını koruyacaklarını dile getirdi.
Aralık ayından bu yana direnişte olan Sinter işçileri de 8 Mart etkinliğimize katıldılar. İşçiler adına söz alan bir Sinter direnişçisi, yaşadıkları sendikalaşma mücadelesinden bahsetti. İşçi arkadaşımız kışa rağmen direnişin kendilerini ısıttığını söyledi. Sinter işçisi, UİD-DER’de yapılan etkinliklerin anlamlı ve önemli olduğunu ifade ederek, tüm kadınların mücadele gününü kutladı.
Etkinliğe katılan bir ATV-Sabah işçisi de toplumu bilgilendirmesi gereken basın çalışanlarının sendika ve örgütlenme kelimelerinden dahi korkuya kapıldıklarını aktararak, onur mücadelesi için grevi sonuna kadar yürüteceklerini söyledi. Sendikalaşma mücadelesi ve grevleri hakkında bilgi veren grevci işçi, plazalarda çalışan işçilerin hiçbir güvencelerinin olmadığını, tek doğru yerin mücadele olduğunu ifade etti.
Eğitim, sağlık, metal gibi sektörlerde çalışan kadın işçilerin ve 1 Mayıs Mahallesinde oturan bir annenin yaptığı konuşmalarda da 8 Mart’ın ve kadınların örgütlenme içindeki öneminden bahsedildi. Televizyon programlarında “Dünya Kadınlar Günü” denerek egemen sınıfın kadınlarının yaşamlarından dem vurulduğu söylenerek, bugün asıl konuşması gerekenlerin emekçi kadınlar olduğu vurgulandı. Etkinliğimiz sloganlarımız ve hep birlikte okuduğumuz Enternasyonal marşı ile sona erdi.