Bugün kapitalist düzen derin bir krizin içinde. Patronlar sınıfının saldırıları sonucunda birçok hakkımız elimizden gitti. Eski işçi kuşaklarının kazandığı sosyal kazanımlar yok edildi, iş saatleri uzatıldı. İşçi sınıfı krizin faturasıyla karşı karşıya. Tarih bize gösteriyor ki patronlar sınıfı bütün büyük krizlerde savaşa başvurmuşlardır. Bütün ülkelerde milliyetçilik daha da pompalanmakta. Bunu yapmalarının sebebi ise biz işçi ve emekçileri cephelere yollayıp birbirimizi boğazlatmaktır. Uzun bir süredir egemenler dünyayı kan gölüne çevirmişlerdir. Çünkü savaş onlar için muazzam kârlar demektir. Önce silahlarla yıktıkları dünyayı sonra tekrar yeniden inşa etmeye girişirler. Böylece kârlarına kâr katmayı hedeflemekteler. Kapitalizm var oldukça krizler de, savaşlar da son bulmayacak. Çünkü bu sistemin yaşam kaynağı daha çok kâr etmek üzerine kurulu. Üretim insanların ihtiyaçları doğrultusunda örgütlenmedikçe krizler ve savaşlar kaçınılmazdır.
Savaş ancak tüm dünya işçi sınıfı iktidarı ele aldığında bitecektir. O zaman insanlar asalaklar kâr etsin diye ölmeyecek, açlık, sömürü olmayacak, tüm halklar kardeşçe yaşayacak. Bunun için örgütlenmeli ve geleceğe yaşanabilir bir dünya bırakmak için mücadele etmeliyiz. Bugün işçi sınıfı tüm dünyada kıpırdanmaya başladı. Bu bizlere uyuyan devin tekrar sahneye çıkacağını gösteriyor. Ve bizler bu yükselen mücadeleyi sistemin özüne çevirebilirsek, o zaman uyuyan dev tarihi yeniden ezilenler lehine çevirecektir.
Krizin faturası patronlara!
Kahrolsun emperyalist savaş!
Yaşasın sınıf savaşı!