Türkiye genelinde belediye seçimleri yaklaşıyor. Seçim yaklaştıkça sermayenin sözcüleri belediye anlayışının değişeceğini, altyapıdan çevre düzenlemelerine kadar daha yaşanılır bir kente kavuşulacağını söylüyorlar. Oysa Türkiye’de altyapısı tamam olan bir kent dahi bulunmamaktadır. Ulaşım, trafik ve yol sorunu çözülmüş bir tek kente rastlamak olası değildir. Tüm bu sorunlar gözden kaçırılarak yıllardır aynı nutuk çekiliyor seçimlerde. İşçi ve emekçileri bu tür vaatlerle kandıran düzen partileri oy avına çıkmış, bağırıp duruyorlar meydanlarda.
Ankara’da seçim havası böyleyken, emekçilerin çektiği rezaletler saymakla bitmiyor. Bu rezaletlerin başını çeken bir tanesi var ki bizi canımızdan bezdirir duruma getirdi. Kızılay’da bulunan Ege Mahallesi durağında her gün metrelerce kuyruklar oluyor. Alan yetmediği gibi çoğu zaman uzun sıralar oluşuyor. Özellikle iş saatleri çıkışında yoğunlaşan sıra, EGO otobüslerinin gecikmeleriyle dayanılmaz bir hal alıyor. Belirli zaman aralıklarında gelmesi gereken otobüsler çoğu zaman peş peşe geliyorlar ve hatta bazıları durağa bile girmeden geçiyor.
Bu yüzden sonunda, Kızılay Ege Mahallesi durağında akşam otobüs bekleyen emekçiler çileden çıktı. Belediye anlayışına kan kusan emekçiler yönetimde olanlara lanetler yağdırırken soğuğun da etkisiyle öfkelerini tutamadılar. Toplu taşıma aracı tam 1 saat 10 dakika gecikince sırada bulunanlara kart basmayıp duruma tepki verilmesi gerektiğini söyledik. Otobüs geldiğinde aracı yumruklayan halk direkt şoföre yönelip tepki vermeye başlayınca, “bu tepkinin yanlış olduğunu, arabaya ve şoföre zarar vermenin çözüm olmayacağını, yaşananların sorumlusunun Büyükşehir Belediyesine ait EGO şirketi olduğunu, Büyükşehir Belediyesinin bu bölgeyi cezalandırmak istediğini” ifade ettik. Aracı karakola çekeceğini söyleyen şoförün sözleri üzerine tepkiler daha da yoğunlaştı. Emekçilerden birinin “kimseden korkumuz yok, bizi götürmek zorundasın, yeter artık bu çektiğimiz, bir değil iki değil, her gün aynı rezalet!” demesi, sorunun sıkça tekrarlandığının altını çiziyordu. Sonunda şoför bizi götürmek zorunda kaldı.
Ege Mahallesi durağında daha önceleri de otobüs gecikmelerinden dolayı halk aynı tepkiyi göstermişti. Bu tepkilerden hiçbir rahatsızlık duymayan EGO bölge şefliğinin açıklaması ise gülünçtür. EGO açıklamasında, “bu bölgeye otobüslerin yoğunlukla verildiği, fakat nüfusun yoğun olmasından dolayı bu tür sıkıntılar çektikleri, bölgede herhangi bir çalışma aksaklığı olmadığı” söyleniyor. Kuşku yok ki bölgede oturan emekçiler bu düzen adamlarının yaptığı açıklamaların anlamsız olduğunu çok iyi biliyorlar.
Biz emekçileri oy deposu olarak görenlere vereceğimiz tepkiler sürekli ve diri tutulmalı. Onların arasındaki it dalaşını teşhir edip, omuz omuza verip, sorunları birlikte çözmeliyiz. Ne AKP ne de CHP belediye başkanları halkın dostudur. Bunlar ve diğer partiler kapitalist düzenin kodamanlarıdır.
Sorunlarımızın Gerçek Çözümü İçin Omuz Omuza Mücadeleye!
Emekçilerin Gerçek Dostları İşçi Sınıfı Devrimcileridir!