8 Mart 1857’de yakılan isyan ateşinin kahramanları kadınlardı. O zamandan bu zamana kadar bütün grevlerde ve mitinglerde, bu kavgada biz de varız diyerek mücadele bayrağını bir adım daha ileriye taşıdılar.
Esenler UİD-DER temsilciliğinde bu önemli güne dair bir etkinlik yapıldı. Derneğin içi cıvıl cıvıldı. Her yaştan kadın işçiler, öğrenciler ve erkek işçilerle dolmuştu salon. Etkinlik coşkulu geçti. Müzikli, şiirli, sinevizyonlu ve sunumlu bir etkinlikti. İşçi kürsüsü kuruldu, katılan arkadaşlarımızın düşüncelerini özgürce ifade etmesi için. “Kadınlar bugün bu ülkede ikinci planda bırakılıyor” diyordu serbest kürsüde konuşan bir kadın arkadaşımız. Ve devam ederek; “biz kadınlar bu ülkede bir kenara atılmışız. Ana olmamıza rağmen erkek çocuklarımızı kız çocuklarımızdan ayrı tutmuşuz. Hep kenarda kalmalarını sağlamışız. Bundan sonraki süreçte kızlarımızın önlerine bir engel koymamamız gerek” dedi.
Annelerimizden biri de şöyle diyordu: “Ben yirmi yıl işçilik yaptım ve sonunda emekli oldum. İşçiliğin ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. 1980 askeri darbesinde on beş gün hapis yattım. Patron bizim karşımızda titrerdi.” İşçi kürsüsünde birçok arkadaş düşüncelerini bizlerle paylaştı. Etkinliği halaylarla bitirdik.
UİD-DER’de bu tür etkinliklerle bilinçleniyoruz. Gelemeyen arkadaşlarımıza da anlatarak buranın biz işçiler için ne kadar önemli olduğundan bahsediyoruz. Ve bizlerin bir araya geldiğimizde tarihte neler başardığımızı, içinden geçmekte olduğumuz süreçte de birlikte ve örgütlü olursak neleri başarabileceğimizi buralarda öğreniyoruz. Bunun için örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz.