Türk Metal sendikasının malûm bürokratları işçilerin tepesinde büyük bir ura dönüşmüş durumdalar. Bu urun işçi sınıfının örgütlü mücadelesiyle sökülüp atılması gerekiyor. Militan sınıf sendikacılığı anlayışını sendikalarımızda hâkim kılarak ancak böylesi bir başarı sağlayabiliriz. Sendikalar içinde mücadeleci mevzilerin yok olmasıyla birlikte geldiğimiz durumu Türk Metal’in durumu çarpıcı şekilde ortaya koyuyor.
Türk Metal sendikasının eski genel başkan yardımcısı, basına kimi itiraflarda bulunuyor. Eski yönetici Mahmut Taşdemir, vicdanının sesine kulak vererek sendika hakkında bildiklerini itiraf ediyor. Özbek’in eski yaveri, ATV habere şu açıklamalarda bulunuyor: “Sendikada tek adam sistemi vardı. Bütün kararlar Özbek tarafından alınır. Genel Kurullar bile sahtedir. Her şey önceden planlanırdı”. Sendikanın kontrgerilla örgütlenmeleriyle iç içe olduğunu da itiraf eden Taşdemir, “JİTEM’in birçok toplantısı sendikanın genel merkezinde yapılırdı, harcamalar sendika tarafından karşılanırdı” demektedir. Taşdemir’in açıkladığı bilgilere göre, “Toplu sözleşme öncesinde, işverenlerin ART’ye vereceği para konuşulurdu. Eğer işveren Özbek’in istediği parayı vermezse sözleşme imzalanmazdı”. Taşdemir, dört yıl boyunca yapılanlara göz yumduğu için suçlu olduğunu ve işçilerden özür dilediğini sözlerine ekliyor.
Bizce hepiniz suçlusunuz. İster Özbek gibi gangsterler, ister Taşdemir gibi itirafçılar olsun, isterse onları bugün konuşturan veya yıllarca yaptıklarına göz yumanlar olsun, hepsi de suçlular. İşçi arkadaşlar, Özbek 34 yıl boyunca sendikanın tepesinde hüküm sürdürdüyse bunun tek bir nedeni olabilir: İşçi sınıfının örgütsüzlüğü! Bizlere düşen görev, haklarımızı ve sendikalarımızı korumak için örgütlenmek ve mücadele etmektir.