Kürt halkının mücadele edip nice bedeller ödeyerek kazandığı bir gündür Newroz. Yıllardır ezilen, inkâr edilen, yok sayılan Kürt halkı var olduğunu yüz binlerle alanlarda bir kez daha kanıtladı.
Ben de UİD-DER’le birlikte alandaydım. Ben Türk kökenli bir işçiyim. UİD-DER sayesinde öğrendim ezilenin yanında olmak gerektiğini. UİD-DER’li işçiler bütün coşkumuzla haykırdık: “Kurdara azadi”, “Kahrolsun ırkçılık”, “Kürtlere özgürlük”, “Yaşasın halkların kardeşliği” diye. Kürsüde konuşulanları can kulağıyla dinleyen yüz binlerin giydiği kıyafetlerle çiçek bahçesine bezenen alanda halaylar çektik, zılgıtlar attık. Yedisinden yetmişine alanı dolduran bu halkı görmemek için kör, sağır, dilsiz değil ölü olmak gerekir. Konuşanlar, Kürt sorununu bugüne kadar başa gelen hiçbir partinin çözmediğini, çözmek gibi bir dertleri de olmadığını örnekleriyle açıkladılar. Öldürerek, inkâr ederek Kürt halkı yok edilemez.
Kürt halkının sorunu kültürel bir sorun değil siyasal bir sorundur, özgürlük sorunudur. Bugün Kürtleri yok sayan, inkâr edenlere, yüz binler, artık bizi kandıramazsınız, bu ezilmişliğe haksızlığa kendimiz dur diyecek, yılmadan mücadele edeceğiz, gücümüze güveniyoruz ve kazanacağız dediler. Kürsüde Kürtçe konuşmalar yapıldıkça yüzlerinde başka bir mutluluğun olduğunu gördüğümde insanın kendi dilini konuşmasın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım. Derneğimizin İşçi Dayanışması adlı bültenini Kürt arkadaşımla birlikte işçi sınıfının bir parçası olan Kürt işçilere verirken, yaşasın halkların kardeşliği diyerek bazılarına Kürtçe bazılarına Türkçe derneğimizi tanıttık ve davet ettik.
Bugün Kürt halkını inkâr eden, görmezden gelen devlet patronların devleti, biz işçilerin değil. Kendi egemenliklerini sürdürmek için Türk işçileri milliyetçilikle zehirleyip bize Kürtleri düşman belletmeye çalışıyorlar yıllardır. Bu koca bir yalan, ben yıllardır çalışıyorum ve beni ezip sömüren Kürt işçiler değil patronlar sınıfıdır. Biz işçilerin asıl düşmanı da patronlardır. Biz Türk işçilerine ve işçi sınıfına yakışan, milliyetçilik zehrinden kurtulmak, Kürt halkının ve ezilen bütün halkların yanında olmak ve asıl düşmanı görmektir. Tıpkı alanda sloganlarımızda haykırdığımız gibi: “Dünyaya Barış İşçilerle Gelecek!”, “Kendileri Yönetse Bütün Halklar Bir Olur!”