Merhaba dostlar. Öncelikle tüm işçi sınıfını selamlıyor, grevde ve direnişte olan bütün sınıf kardeşlerimize başarılar diliyor, ulaşabildiklerimizin fiilen, ulaşamadıklarımızın ise tüm yüreğimizle yanlarında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Bizler Gebze Plastikçiler Sanayi Bölgesinde faaliyet göstermekte olan ABD sermayeli bir şirkette çalışmaktayız. Her ne kadar ülkemizin başbakanı “hamdolsun iyiyiz, kriz bizi teğet geçer” demiş olsa da, biliyoruz ki ne iyiyiz ne de bu kriz bizleri teğet geçiyor. İşten atılmalar tüm hızıyla devam ederken, hükümet sözde önlem paketleriyle, krizden derinden etkilenen işçileri rahatlatmaktansa sermayedarların kârına kâr katmayı tercih etmiştir. Tüm işçi sınıfı uyanık olmalı ve iktidarın bu tür oyunlarını bozmak üzere örgütlü mücadeleye girişmelidir.
Bizler böyle bir dönemde işverenle toplu sözleşme masasına oturduk. Ancak anlaşamadık ve süreç arabulucu noktasına geldi. Bu sürecin de bitmesine ve grev aşamasına girmemize az bir süre kalmasına rağmen mücadeleden vazgeçmedik, taleplerimizin arkasında durmaya devam ettik. 1 Nisan 2009 tarihinde işverenle yapılacak son görüşmeye hazırlanmak için toplandık ve bütün işçi arkadaşlarımızla tartışarak taleplerimizi yinelemekle birlikte hangi noktada bitireceğimizi de belirledik. Ertesi gün yapılacak sözleşme görüşmesinde grevden önceki son gün düşüncesiyle masaya oturma ve işverene de o izlenimi verme kararını aldık. 1 Nisan tarihinde masaya oturulduğunda son olarak gelinen noktada işverenin önerisi %12 olmasına rağmen, %22’lere çıkılarak sözleşme imzalandı. Bir sınıf mücadelesi daha bizlerin başarısıyla sonuçlandı. Bunun yanında daha da önemli olansa kimsenin bu süreçte işten çıkartılmamasıydı. Bu zaferin işçi sınıfına örnek olmasını, çalışan arkadaşlarımızın birliğini pekiştirmesini diliyorum.
Örgütlüysek her şeyiz örgütsüzsek hiçbir şey!
Birleşen işçiler yenilmezler!