Derneğimizin düzenlediği “İşçi Dayanışması Şenliği”ni sınıf kardeşlerimizle kutladık. Haftalar öncesinden başladığımız şenlik hazırlıkları yorucu olduğu kadar da heyecanlı geçmişti. UİD-DER olarak gerçekleştirdiğimiz bu etkinliğin çalışmalarını her zaman olduğu gibi disiplinli ve özverili şekilde yürüttük. “İşçi Dayanışması Şenliği” derneğimizin tüm temsilciliklerinin birlikte düzenledikleri merkezi bir organizasyondu. Tuzla temsilciliği olarak çalışmalarımızı Orhanlı, Konaşlı, Aydınlı ve Esenyalı semtlerinde yürüttük. Kadınından erkeğine tüm işçi-emekçileri katmaya çalıştık.
Şenliğimizin olacağı gün, dernek önünde, davet ettiğimiz arkadaşları beklemeye koyulduk. Tuzla bölgesinde ilk defa böyle bir organizasyon gerçekleştirdiğimizden dolayı heyecanlıydık. Şenliğimize katılım ne oranda olacak, nasıl olacak soruları da aklımızın bir köşesinden geçmiyor değildi. Ama şunu da biliyorduk: Emek verilmeden hiçbir şey olmuyor. Tüm temsilciliklerimiz dâhil herkes çalışmalara haftalar öncesinden başlamıştı. Okullar, kahvehaneler, işçi evleri uğrak yerlerimizdi. Etkinliğin başlamasına yakın bir zamanda, etkinliğin yapılacağı kültür merkezine vardık. Salon hınca hınç dolmuş ve salonun her tarafı işçi sınıfının mücadele sloganlarının yazıldığı pankartlarla donanmıştı. Kısacası her şey en ince ayrıntısına kadar hazırlanmıştı. Müzik, koro ve şiir grubumuzun okuduğu türküler ve şiirler ise salondaki herkesi sarıp sarmalamıştı. Belki de kimse beklemiyordu böyle bir performansı. Yaklaşık on dilden kavga türküleri söylendi. Bunlar, bir kısmının sözlerini anlayamasak da yüreğimizin en derininde hissettiğimiz ve hatta gözlerimizi nemlendiren türkülerdi. Peki ya şiirlere ne demeli. Hepsi birbirinden güzeldi, hepsinin özel bir anlamı vardı ve en önemlisi hepsinin üzerinde emek vardı.
İnanmak başarmanın yarısıdır. Biz devrimci fikirlerimizin doğruluğuna inanmakla beraber bizzat o fikirlerin yaşam bulması için mücadele ediyoruz. Düzenlemiş olduğumuz şenliğimizde de doğruluğuna inandığımız fikirleri insanlara taşıdık. Kapitalist toplumda ancak örgütlü durabildiğimiz oranda kazanabileceğimiz gerçekliğinden bahsettik. Şimdi önümüzde 1 Mayıs var. Alanlarda daha coşkulu, daha kitlesel durabilmek için tüm işçi ve emekçileri UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmaya davet ediyoruz.