
KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 22 Nisanda, Gazi Mahallesi’nde bulunan Zübeyde Hanım Ana-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasında, “sağlıkta özelleştirmenin adımları olan SSGSS yasasının iptali, aile hekimliği uygulamasının durdurulması, Kamu Hastane Birlikleri Yasasının geri çekilmesi, kamu sağlık kurumlarına bütçeden kaynak aktarılarak taşeron, 4-C ve 4-B gibi adlar altında güvencesiz çalışanların kadroya alınması ve personel eksikliğinin kadrolu personel alımı ile giderilmesi” talepleri dile getirildi.
“Sağlıkta Yıkım Durdurulsun!”, “Güvenli Ortamda Güvenceli Çalışma!”, “Herkese Eşit Ücretsiz Sağlık!”, “Sağlık Haktır Satılamaz!” gibi sloganlarla, başta ebelik mesleğinin sorunları olmak üzere, semt poliklinikleri, sağlık ocakları, ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezlerinde yaşanan sorunlara dikkat çekildi.
Basın açıklamasının ardından söz alan SES Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli, amacı anlaşılmadığında emekçilere pek cazip görünen “aile hekimliği” uygulamasının işlevini anlattı. Bu uygulamaya göre aile hekimi çok fazla hastayı hastaneye sevk ederse maaşı düşürülecek. Bu yüzden hastalık derecesi ne olursa olsun aile hekimi pek çok hastayı hastaneye sevk edemeyecek. Aile hekimi engeline takılan hastalar sevk alamamış olmalarına rağmen hastaneye gidecek olurlarsa tüm masrafı ceplerinden ödeyecekler. Ya da hastaneye sevk edilmedikleri için hastalıkları ilerleyecek ve kalıcı sorunlarla, ölümlerle karşılaşacaklar. Yani işçilerin ücretlerinden SSK primi kesilmeye devam edecek ama işçiler hastalandıklarında tedavi göremeyecek. SSK hastaneleri veya ona bağlı sağlık kurumlarında şu haliyle bile yetersiz sayıdaki sağlık personeli gereksiz görülerek kapı dışarı edilecek. Bu, binlerce sağlık emekçisinin işsiz kalması, milyonlarca emekçinin hastalanması, sakat kalması yahut ölmesi anlamına geliyor. Bu yüzden SES üyesi sağlık işçileri, tüm işçi ve emekçileri birlikte mücadeleye çağırıyor.