Zonguldak Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen 1 Mayıs mitingine coşkulu bir katılım oldu. Mitinge DİSK, KESK ve Türk-İş’e bağlı çeşitli sendikaların yanı sıra EMEP, ÖDP gibi siyasi partiler de katıldı. Maden işçileri sendikasının ve Eğitim-Sen’in kitlesel ve canlı katılımı dikkat çekiciydi. Mitinge yaklaşık 3 bin kişi katıldı. İşçiler, yükselttikleri sloganlarla, yaşanan krizde faturanın patronlara ödettirilmesini istediler ve krizi fırsat bilen patronların saldırılarını protesto ettiler. İşten atılmaların yasaklanmasını talep eden işçiler, öfkelerini attıkları coşkulu sloganlarla dile getirdiler.
Kürsüden yapılan konuşmalar da işçiler tarafından dikkatle dinlendi ve ilgi çekti. Özellikle Nazım Hikmet’in şiirleri, alandaki çoğu insanın da katılımıyla coşkuyu ikiye katladı. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak mitinge katıldık ve İşçi Dayanışması bültenimizin dağıtımını yaptık.
Zonguldak gibi bir işçi kenti için mitinge katılım çok yüksek sayılamazsa da, işçilerin coşkusunu ve enerjisini kıpırdanmaya başlamış olan sınıf hareketinin işaretleri olarak görmek mümkün. Zonguldak madenlerinde ve Erdemir’de çalışan onbinlerce işçinin içlerinde biriken öfke, her geçen gün daha fazla açığa çıkacaktır. İşçi sınıfının uzun süren sessizliği kırılmaktadır.
Bugün tüm dünyada işçiler patronlara karşı sokaklardaydı. Uluslararası işçi sınıfı, yumruğunu havaya kaldırarak, “krizin faturasını patronlar ödesin”, “üreten biziz, yöneten de biz olacağız” diye haykırdı. İşçi sınıfının kolayından harekete geçmediğini biliyoruz. Ama bir kere ayağa kalkıp yürümeye başladığında da, kolayından durdurulamayacağını, nasıl karşı konulmaz bir güç olduğunu da biliyoruz. Yakın geçmişte yaşanan Zonguldak maden işçilerinin yürüyüşü, bunun iyi bir örneğidir.
Hiçbir şey umutlarımızı yok edemez. Sermayenin saltanatının yıkılışı bir zorunluluktur. Bu da işçi sınıfının örgütlü mücadeleye yüreğini katmasıyla sağlanacaktır. Sınıfsız, sömürüsüz bir dünya ancak bu şekilde kurulabilir.
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın işçilerin uluslararası mücadele birliği!