IMG_0010.JPG [1]
İş dönüşü evlerine giden işçileri bir bir durdurarak kendimizi tanıtıyoruz. Nerede çalıştıklarını, işyerlerinde ne tür sorunlar yaşadıklarını sorarak sohbete başlıyoruz. Kaynarca’dan gelen bir sağlık işçisi çalıştığı hastanedeki kötü koşullardan bahsediyor. Bütün işlerin az sayıdaki işçi üzerine yığıldığını ve işten tükenmiş halde çıktığını belirtiyor. Gizem Tekstil’de çalışan bir tekstil işçisi ise ücretlerinin ödenmediğinden yakınıyor, tekstil sektöründeki durumun işçiler için hep aynı olduğunu belirtiyor. Gebze’de bulunan Eku Fren’de çalıştığını söyleyen bir işçi ise ücretsiz izinde olduğunu ve geçimini iş dışında bu kavşakta tatlı satarak sürdürdüğünü anlatıyor. Toyiki’de çalışan bir işçi de bültende gördüğü derneğin tiyatro çalışmalarına katılmak istediğini söylüyor, hevesle. Sabancı Üniversitesinden gelen temizlik işçileri bir yandan iş bulduklarına ve ücretlerini zamanında aldıklarına şükrettiklerini söylüyorlar, diğer yandan da çalışma koşullarının her geçen gün ağırlaştığından yakınıyorlar. Bir tersane işçisi bizden telefon numarası alarak UİD-DER’e üye olmak istediğini söylüyor. Tisem’de çalışan bir işçi fabrikadaki esnek çalıştırmadan yakınıyor. Netaş grevine katılmış bir işçi de, o grevde Ümraniye halkının kendileriyle yaptığı dayanışmayı anlatarak “işçiler büyük eylemlerle güçlerini göstermeliler” diyor. Klinger işçileri ise işyerinde üç ay önce Birleşik Metal-İş sendikasının yetkisinin düşürülmesinin yarattığı moral bozukluğunu dile getiriyorlar. Aldağ işçileri, fabrikadaki mezhep farklılıklarından ve taşeronluk sisteminden yakınıyorlar.
İşçi arkadaşlarımızın yaşadıkları sorunlar üzerine bizler de fikirlerimizi belirtiyoruz: Biz işçilerin sorunları ortaktır. İşçilerinin mücadele dışında bir seçeneklerinin olmadığını belirtiyoruz. Derneğimizin çalışmalarından bahsederek İşçi Dayanışması bültenimizi tanıtıyoruz. İşçi mektuplarını, grev ve direniş haberlerini göstererek, ancak örgütlenerek sorunlarımızın üstesinden gelebileceğimizi belirtiyoruz. Ve tekrar görüşmek üzere işçi kardeşlerimizden ayrılıyoruz.