24 Mayısta, çeşitli işkollarından işçi arkadaşlarımızla güzel bir piknik yaptık. Pazar sabahının kapalı havası önce arkadaşlarımızın ve benim biraz moralimi bozmuştu. Ama otobüslere binip piknik yerine geldiğimizde, erken gelen arkadaşların bizlere hazırladığı sofrayı gördüğümüzde, kahvaltı yaparken sohbet ettiğimizde, kahvaltı sonrasında oyunlar oynadığımızda, şarkılar, türküler söylediğimizde, bozulan morallerimizin yerini heyecan ve coşku almıştı çoktan.
Saat 11’e doğru bulutların yerini güzel bir güneşe bırakması, günümüzün daha da güzel geçmesini sağladı. Yavaş yavaş oynadığımız oyunlarla birlikte karnımız da acıkmaya başlamıştı ve dedik ki artık mangalı yakmanın zamanı geldi. Birlikte hazırladığımız etleri mangalda pişirirken, pikniğe gelen arkadaşlarımızın her birinin bir şeyler yapması çok güzeldi. Arkadaşlarımızın evlerinden getirdikleri çeşit çeşit yemekler ve kızarttığımız etlerle güzel bir sofra hazırladık. Yapılan esprilerle ve UİD-DER müzik kolundan gelen arkadaşlarımızla birlikte söylediğimiz şarkılar-marşlar ile birlikte yemeğimizi yedik ve daha sonra hep birlikte oturup krizi, krizin yaşamımız üzerine etkilerini ve bizim işçiler olarak yaşadığımız sorunlardan konuştuk.
Daha önce tekstil işinde çalışan bir arkadaşımız, çalıştığı işyerinde patronun işçilerin maaşlarını 3 ay boyunca vermediğinden ve işçiler birlikte davranmadıkları için patronun karşısına tek başına çıkan işçilerin işten atıldıklarından bahsetti. Ben de çalıştığım işyerinde kriz bahane edilerek işten atıldığımı ve bir araya gelmediğimiz sürece de bunlara benzer sorunların hep başımıza geleceğini söyledim.
Bir arkadaşımızın sözleri, “peki biz işçiler nasıl bir araya gelebiliriz” sorusuna güzel cevap veriyordu. İşçilerin nasıl ve nerede bir araya gelmesi gerektiğinden bahsederken, patronların çok örgütlü olduğunu, buna karşı bizlerin de UİD-DER gibi işçilerin örgütlenmesi ve bilinçlenmesi için çalışmalar yapan örgütlere sahip çıkmamız gerektiğini, daha çok işçi arkadaşımızı katmak için çalışmamız gerektiğini anlatıyordu arkadaşımız. Patronların değil bilinçli işçi arkadaşlarımızın dediklerine kulak vermemiz ve bir araya gelmemiz gerektiğini ve bir işçinin derdini sıkıntısını sınıf kardeşinden başka kimsenin bilemeyeceğini söylemesi çok anlamlıydı. Baktığımız zaman bütün işçilerin sorunlarının ortak olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Pikniğimize katılan arkadaşlarımızın ortak bir yanları daha vardı, o da bunun hayatlarında katıldıkları en güzel piknik olduğuydu.
UİD- DER yürüyor, mücadele büyüyor!