Petrol-İş sendikasının örgütlü olduğu CARLO ERBA fabrikasında toplu sözleşme görüşmeleri devam ediyor. Patron 21 Mayısta sendikayı ve işyeri temsilcilerini acilen görüşmeye çağırdı. İşçilerin çok önemli gördüğü bir hususta, işçilere rağmen sendika ile anlaşmak istiyordu patron. Bu husus, hafta tatilinin pazar değil haftanın herhangi bir günü olarak saptanması ve işçilerin pazar tatilinin sözleşmeyle ortadan kaldırılmasıydı. Oysa bunu sözleşmeye yazdırmak demek birçok işyerinde artık bu düzenlemenin hayata geçmesi demek. Devlet son iş yasasıyla işverenlere bu uygulamayı hayata geçirme hakkını zaten vermiş. Sendikalı işyerlerinde ise Pazar gününün hafta tatili olup olmaması konusu sözleşme ile düzenleniyor.
Patronlar haftanın herhangi bir gününü tatil yaparak Pazar mesailerinden kurtulmuş oluyorlar. Çünkü Pazar mesaileri yüzde yüz zamlı. İşte bu esnek çalışma yöntemini bu işyerinde uygulayabilmek için sendikaya da şöyle bir rüşvet teklif ediyor patron: Siz bunu bu şekliyle imzalayın, karşılığında da benim diğer fabrikamdaki 100 işçiyi hiç uğraşmadan bu şartlarda sendikanıza üye yapın, size aidat geliri olsun!
Şuraya bir bakın! Sendikalar pazarlık masalarında mücadeleyle değil onurlarını satarak üye kazanacaklarmış. Ne kadar içler acısı bir durum! Ne kadar onursuz bir durum! Patronlar surda bir delik açmak için ellerinden gelen ne varsa yapıyor. İşçi sınıfının mücadeleler ve bedeller ödeyerek kazandıklarını masa başlarında geri almanın hesabını yapıyorlar. Onlar kendi sınıf çıkarları ne gerektiriyorsa onu yapıyorlar, ya biz? Biz işçiler ne zaman kendi sınıfımız için doğru olanları yapmaya başlayacağız?