
KESK üyeleri, KESK’e yönelik operasyonları ve gözaltıları protesto etmek için, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda bir oturma eylemi gerçekleştirdiler. İstanbul Caddesi boyunca sloganlar ve konuşmalar eşliğinde yapılan yürüyüşün ardından oturma eylemi yapıldı. Yarım saat süren oturma eylemi sırasında yapılan konuşmalarda, KESK’e yönelik operasyonların OHAL dönemini hatırlattığı ve devletin yıllardır izlediği politikadan bağımsız olmadığı vurgulandı. Baskınların sorumlularına, “Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız, ya siz?” sözleriyle seslenildi.
Konuşmadan sonra basın açıklamasını KESK İstanbul Şubeleri Dönem Yürütmesi adına Feyzullah Coşkun yaptı. Coşkun, yapılan baskınla anayasanın ihlal edildiğini, aramalarda KESK’in kadın hakları çalışmalarına ilişkin belgelerine, sendika içi yazışmalarına ve uluslararası konfederasyonlarla yapılan, çoğu kadın hakları, kreş ve doğum izniyle ilgili yazışmalara el konulduğunu söyledi. Geçen yıl hayatını kaybeden eski yönetici Sevil Erol’un aile fotoğraflarına, Songül Morsümbül’ün bilgisayar ve CD’lerine usulsüzce el konulduğunu da belirtti.
Coşkun, konuşmasının devamında şöyle dedi: “KESK’i yıldırmayı, sürdürdüğü emek ve demokrasi mücadelesini sekteye uğratmayı hedefleyen bu faşizan tutum amacına ulaşamayacaktır. Başbakan geçmiş dönemde yapılan kimi uygulamalardaki faşizan yaklaşımları eleştirmeden önce bizzat kendi sorumluluğu dönemindeki bu uygulamanın faşizan karakteri üzerine düşünmelidir.”
Eylem boyunca, “KESK’i Değil Silahları Sustur!”, “Sendika KESK’tir, KESK Onurumuzdur!”, “Hak Verilmez Alınır!”, “Baskılar Bizi Yıldıramaz!”, “İnadına Direniş, İnadına KESK!”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza!”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!”, “Parasız Eğitim, Parasız Sağlık!” sloganları atıldı.
KESK’in 20 yıllık mücadele birikimine dayandığı ve binalardaki her bir toplu iğnenin bile üyelerinin alınteriyle alındığı bir sendika olduğuna işaret edilen basın açıklaması, KESK’e yönelik bakıların hemen durdurulması talebiyle sona erdi.