
Geçtiğimiz hafta sonu, derneğimiz UİD-DER’in Gebze temsilciliğinin gerçekleştirmiş olduğu yaz pikniğine katıldık. Derneğimiz tarafından piknik yerinin ve tarihinin duyurulmasıyla birlikte bizleri büyük bir heyecan sardı. Olanca heyecanımızla, piknik için gerekli hazırlıkları arkadaşlarımızla birlikte yapmaya giriştik. Herkes kendi üzerine düşen görevi canla başla yerine getiriyor, şiir kolu piknikte okunacak şiirleri hazırlarken, koromuz şarkıları hazırlıyordu. Bunların yanı sıra programda oyunlar da vardı ve genç işçi arkadaşlarımız bizlere çok güzel bir voleybol filesi hazırlamışlardı.
Tüm hazırlıklar bitmişti ama bizlerin içindeki heyecan ve coşku bitmek bilmiyordu. Pazar sabahı olmuş, kadını erkeği, genci yaşlısıyla, pikniğimize katılmak için Gebze’nin merkezinde bulunan derneğimizin önünde toplanmaya başlamıştık. Annelerimizin ve kadın arkadaşlarımızın sabah kahvaltısı için getirdikleri güzel börekleri araçlara yerleştirdikten sonra otobüslerdeki yerimizi aldık. Otobüslerde yolculuk sırasında söylediğimiz şarkılar ve marşlarla piknik alanına geldik. Öncesinde piknik alanına gelen arkadaşlarımız bizlere çaylar ve güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamışlardı. Güneşin yaprakların arasından sızarak içimizi ısıtması, ormandan gelen meşe kokusu ve kuş sesleriyle kahvaltımızı yaptık. Ses düzenin kurulması, dernek pankartının asılması, oyun alanının belirlenmesi ve benzeri işler bitmiş ve dernek başkanımızın coşkulu açılış konuşmasıyla pikniğimiz başlamıştı. Sunucu arkadaşlarımızın piknik programını açıklamasıyla devam eden eğlencemiz, yerini, voleybol turnuvası için takımların oluşmasına bıraktı. Bir taraftan tüm işçi arkadaşlarımız birbirleriyle tanışıyor diğer taraftan neşeli sohbetlere dalıyorlardı. Kadını, erkeği, genciyle ve ağabeylerimizle minik turnuvamız için takımlardaki yerimizi aldık. Minik turnuvamız olanca heyecanıyla bol eğlenceli geçerken arkadaşlarımızın kahkahaları gökyüzüne yayılıyordu. Kendimizi çok fazla yormamak ve enerjimizi diğer eğlencelere de saklamak üzere turnuvamıza ara verip piknik programımızın akışına döndük.
Sırada müzikler ve şiirler vardı. UİD-DER işçi korosunun ve şiir topluluğunun hazırlamış olduğu programla hem hüzünlendik hem de bir kez daha içimizdeki mücadele ateşini körükledik. Genç arkadaşlarımızın okuduğu şiirler ilgi toplarken, UİD-DER korosu büyük alkış aldı. Heyecanla devam eden pikniğimizde zamanın adeta durmasını istiyorduk. Öğlen olmuş, karnımız acıkmış, ama biz eğlenceyi bırakıp yemek yemeye gitmiyorduk. Öğle yemeğini hep birlikte afiyetle yedik ve ardından çaylarımızı, soğuk içeceklerimizi içtik. Her şeyi düşünen ve hazırlayan arkadaşlarımızın ellerine sağlık.
Karnımızı doyurmuş, enerjimizi depolamış, minik turnuvamızda finale kalan takımların karşılaşmasında yerimizi almıştık. Coşku yine doruktaydı ve turnuva, ağabeylerimizden ve kadın arkadaşlarımızdan oluşan Şöhretler takımının, genç işçi ve öğrenci arkadaşlarımızın oluşturduğu AROG takımını yenmesiyle son buldu. Halaylar ve türkülerle devam eden pikniğimizde sıra serbest kürsüye geldi. Pikniğimize gelen genç arkadaşlarımız duygularını “burada olmaktan ve sizlerle mücadelenin bir parçası olabilmekten çok mutluyum”, “sınıf mücadelesine inanıyor ve egemenlere karşı ben de buradayım diyorum” gibi cümlelerle ifade ettiler. Genç arkadaşlarımız işçilerin örgütlü gücüne de vurgu yaptılar.
Zaman iyi planlanmış ve son iki oyunumuz kalmıştı. Bunlardan biri mendil kapmaca ve diğeri de yumurta yarışı idi. Tatlı bir rekabetin olduğu oyunlarla ve birlikte olabilmenin verdiği müthiş coşku ile çok iyi moral depoladık. Akşam olmuş, gitme vakti gelmişti. Yavaşça toparlanıyor ve bir taraftan da bulunduğumuz alanı temizliyorduk. Sunucu arkadaşlarımızın günün anlam ve önemini vurgulamalarının ardından attığımız sloganlarla pikniğimiz son buldu.
Örgütlüysek her şeyiz örgütsüzsek hiçbir şey!
Sınıfsız bir dünya kuracağız!