
IMG_0023.JPG [1]

Örneğin aylardır sendikalaşma mücadelesi yürütülen Sinter Metal’de ve 800 işçinin ağır ve kötü koşullarda çalıştığı Umur Matbaa’da da patronlar fabrikanın dış cephesine dev Beşiktaş bayrakları astılar. Her iki patron da astıkları bayraklarla işçilere “aynı takımın taraftarı oldukları”, “birlik beraberlik içinde olmak gerektiği” mesajını vermeyi hedefliyorlar. Bu oyuna kanan kimi işçiler de futbol ile yatıp futbol ile kalkıyor ve fabrikada yaşadığı sorunları dert etmiyorlar. Sendikasızlaştırma, düşük ücret, ağır ve güvencesiz çalışma koşullarına karşı seslerini yükseltmiyorlar. Patrona minnet duyarak onun “taraftar” olduğunu sanıyorlar. Böylece asılan her bayrak işçileri uyutan, kendi sorunlarından uzaklaştıran bir araca dönüşüyor.
Eskiden bir işçi oyunu olan futbol, çoktan beridir kapitalistlerin muazzam kârlar elde ettikler bir sektöre ve işçileri uyuşturan bir araca dönüşmüştür. Bizi futbol ile aldatarak sömürü sistemlerini devam ettirmek istiyorlar. Bizler patronların astığı bayraklara aldanmamalıyız. Biz işçiler kendi kurtuluş bayrağımızı yükseltmeliyiz.