Şubat ayında Mersin Toros Devlet Hastanesinde başhekimlik ve taşeron şirket arasında yapılan anlaşmada 40 yaş üstü işçilerin işten çıkarılacağı belirtilmişti. Ardından 40 yaşını doldurmuş 46 işçi işten atılmıştı. İşten atılan 46 işçi hastane önünde ve bahçesinde günlerce, haftalarca eylem yaptılar. Haksız gerekçelerle işten atıldıklarını bilen işçiler işe iade davası açmışlardı. Geçtiğimiz günlerde Mersin 1. İş Mahkemesinde görülen davada 19 işçinin davası sonuçlandı. Mahkeme işçilerin haksız yere işten çıkartıldıklarına ve işe iadelerine karar verdi. 27 işçinin işe iade davası ise sürüyor.
İnsanın en verimli olduğu yılların 40’lı yaşlar olduğu söylenir. Ancak bu durum günümüz toplumundaki işçiler ve patronlar için aynı şekilde geçerli değil. Patronlar sınıfının üyeleri için anne karnında başlayan iyi bir yaşam ömür boyu sürüp gider. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin en iyi üniversitelerinde eğitim görürler. Kendileri için gerekli her şeyi öğrenirler. Onlar için 40’lı yaşlar en verimli olunan yıllardır. 40’lı yaşlardaki patronlar, “genç işadamları” sıfatına sahip olurlar.
Patronlar ve devlet emeklilik yaşını elbirliğiyle 65’e çıkardı. Ama aynı devlet ve patronlar 40 yaşını doldurmuş işçileri yalnız Toros Hastanesinde değil her yerde aynı şekilde işten atıyor. 40 yaş dönemi, patronlar için en verimli yıllar olurken, işçiler için ise işsizliğe, açlığa mahkûm edilmek anlamına geliyor.
İşten atılan işçiler işlerine geri dönmek için mücadele vermeye başlıyor. Sendikalı olarak çalışmak isteyen ve mücadeleye atılan işçi sayısı sürekli artıyor. İşçi sınıfı örgütlü mücadeleyi yükseltmeden ne kaybettiği haklarını geri alabilir ne de yeni haklar kazanabilir.