İstanbul’da şehir içi ulaşıma sessiz sedasız zam geldi. 1 Haziran itibariyle yüzde 15 daha pahalı seyahat edeceğiz. Seyahat derken kastettiğimiz evden işe gitmek ve işten eve dönmek. Artık işe giderken cebimizden daha fazla para gidecek. Tabii para varsa…

İETT bünyesindeki kara, deniz ve raylı sistem araçlarına yapılan zamlar ile yolculuk maliyeti iyice katlanılmaz hale geldi. Bir işçinin aylık ortalama ulaşım bedeli 110 lirayı buldu. Asgari ücretin beşte biri olan ulaşım bedeli, işçilerin hayatını iyice zorlaştıracak. İşçiler aileleriyle birlikte evden adımlarını atarken zaten uzun uzun düşünüyorlardı, ama artık bir kez daha düşünecekler.

Yapılan zamla bir yandan krizin faturasını ödüyorken diğer yandan birkaç ay evvel fahiş fiyatlarla satın alınıp İstanbul koşullarına uygun olmadığı için garajlarda bekletilen metrobüslerin maliyetini ödüyoruz. Tüm maliyetini vergilerimizle ödediğimiz toplu taşıma araçlarına bir de ücret vermemizi sorgulamamız gerekiyor. Ücretsiz ulaşım talebini çok daha fazla işçi ve emekçiye ulaştırmak zorundayız. Bu hakkı kazanmak için birleşmeli ve mücadele etmeliyiz. Başta ulaşım işçilerinin sendikaları olmak üzere tüm işçi sınıfı zamlara, krize, soygun ve sömürüye karşı gücünü ortak mücadelede birleştirmelidir.