Barsan Global Lojistik’te üç ay önce kriz gerekçe gösterilerek işçilerin ücretleri yarıya düşürülmüş, bir ay önce de öğle yemeği kaldırılmıştı. Öğle yemeklerini bir aydır işçiler evlerinden getiriyorlar. Üstelik işçilerin yemek paralarını alıp alamayacakları da belli değil. Patron bu saldırılarını gerçekleştirirken krizden dolayı yemek şirketini iptal etmek zorunda kaldıklarından ve bundan sonra performansa göre prim vereceğinden bahsederek işçileri aldatıyor.
Kriz öncesinde 150 kişinin çalıştığı Barsan Global Lojistik’te, patronun yalanlarına aldanmayan ve hak gasplarına karşı duran yaklaşık 70 işçi işten çıkarıldı. Atılan işçiler kazanılmış haklarından vazgeçmeyip işe iade davası açtılar. Mahkemeleri devam eden işçilerin yerineyse yeni işçiler alındı.
Peki, tüm bu hak gasplarına, saldırılar karşısında açlıktan ölmeyi mi bekleyeceğiz? İnsanca yaşayabileceğimiz, emeğimizin karşılığını alabileceğimiz bir dünya mümkünken neden elimiz kolumuz bağlı, birer pasif seyirci olarak kalalım ki kendi hayatımıza? Bambaşka bir dünya bizlerin ellerinde yükselebilir. Yeter ki biz işçiler ellerimizi birleştirelim!