İnsan bitmesini hiç istemediği bir günü nasıl anlatır, diye düşündüm. Ve olduğu gibi anlatıp kararı size bırakmanın uygun olacağını düşündüm. Bakalım siz böyle bir gün yaşasanız bitmesini ister misiniz?
Geçtiğimiz Pazar günü UİD-DER’in düzenlediği bir pikniğe gittim. Yaklaşık 25 kişilik bir arkadaş grubuyla tüm hazırlıklarımızı yaparak servisimizle piknik alanına vardık. Ve benim hiç bitmesini istemediğim bir gün başlamış oldu. Yedik, içtik, eğlendik. Hep beraber toplanıp yaşadığımız sorunları, krizi ve bize etkilerini, işyeri sorunlarımızı ve tabii ki bunu nasıl çözebileceğimize dair bir tartışma bölümü oldu. Yaklaşık 1,5 saat boyunca soruna ve çözümünün ne olacağına dair bir beyin fırtınası yaşadık. Ve bana göre en önemli yanlarından biri insanların sorunlarını ve çözümünü kendi aralarında tartışmaları idi. Tartışma sonunda mücadelesiz hiçbir şey olmayacağı ve bunun örgütlü bir mücadele olması gerçeği ile yüz yüze geldik.
Bizimle beraber gelen bütün arkadaşlarımız büyük bir heyecan yaşadı. Ayrılık saati geldiğinde kimse gitmek istemiyordu. Ertesi gün işe gittiğimde hâlâ o günün etkilerini üzerimden atamamışım. İçimden iş yapmak gelmedi. Bu güzelliği o gün boyunca işyerimdeki arkadaşlarımla paylaştım. Onlarda da bir merak ve hayranlık uyandırdım. Yaşadığımız sistemde o kadar insanlık dışı muamele görüyoruz ki, böyle bir günde insanlığımın farkına bir kere daha vardığıma inanıyorum.
Bir gün hepinizin UİD-DER’le tanışıp ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınız etkinliklerde görüşmek dileğiyle. YAŞASIN UİD-DER, YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELE!