Söğütlüçeşme’de UİD-DER’li işçiler olarak geçen pazar günü yaptığımız piknik ve maç organizasyonuna işçi arkadaşlarımızın ailelerini de katarak anlamlı ve güzel bir gün geçirdik. Piknik süresince mangalımızı yaptık, sonrası çayla beraber çeşitli oyunlar ve ezgiler eşliğinde pikniğimizi bitirdik. Pikniğe katılan her arkadaşın beğenisi ve güzel bir gün geçirdiği gözlerinden okunuyordu.
Özellikle her arkadaşımızın bir görev alarak etkinliğe bir şeyler katması, bana biz işçilerin biraraya gelerek neleri başarabileceğini bir kez daha hatırlattı. Akşamüzeri pikniğe gelemeyen arkadaşlarımızla buluşarak Kanarya sahilindeki halı sahaya gittik. Maç çok güzel geçti. Hep beraber eğlenerek iş stresini bir günlük de olsa üzerimizden attık.
Biz işçiler birçok şeyden o kadar yoksun yaşıyoruz ki, hayatımızda sosyal yaşama dair bir şey kalmamış. Peki bunu hiç kendimize sorduk mu? Acaba nedeni nedir? Bir yanda bolluk yaşanır diğer yanda yokluk. Neden patronlar kârlarına kâr katmak için biz işçilerin hem emeğini sömürerek hem de daha fazla çalıştırarak hayatımızı çalma lüksüne sahipler? Bu sistemin bize dayatmış olduğu bu yaşamı biz işçiler hak etmiyoruz. Her alanda biz işçiler varız, üretiyoruz gece gündüz demeden.
Bu gidişata sessiz mi kalmamız gerekiyor yoksa dur mu dememiz gerekiyor? Her şey biz işçilerin elinde, örgütlüysek bizler her şeyiz ama örgütsüzsek hiçbir şeyiz.