direnis_1.JPG [1]
İlk oturumda konuşan işçiler, yaşadıkları grev ve direnişleri özetleyerek, mücadelenin ortaklaştırılmasının öneminden bahsettiler. IBM işçisi, beyaz yakalıların da işçi olduğunu vurgulayarak, yaşadıkları direniş süresince temel mesajlarının, “işçiler isterse örgütlenmenin önünde hiçbir şeyin engel olamayacağı” olduğunu vurguladı.
Söz alan 3 Sinter Metal işçisi ise, sendikalaşmalarına neden olan fabrikadaki kötü koşullardan, sendikalaşma mücadelelerinden ve 15-16 Haziran’ın bugün taşıdığı önemden bahsettiler.
Yıldız Üniversitesinde direnişte bulunan bir öğrenci de, işçilerle öğrencilerin benzer sorunlar yaşadığını belirterek benzer sorunlara karşı mücadelenin ortaklaştırılması gerektiğini dile getirdi.
Desa Deri işçisi Emine Arslan da konuşmacılar arasındaydı. Arslan, iş mahkemelerini kazanmalarına rağmen yasaların patronlardan yana olmasını, direnişi yarı yolda bırakanları ve direnişe destek vermeyen Türk-İş yönetimini eleştirdi.
Kurtiş Matbaa direnişçilerinden bir işçi, “arkadaşlarının, coşkuyla başladıkları direnişi son haftalarda maddi sorunlar nedeniyle terk ettiklerini” belirterek, bu sonuçtan önce kendisini sorumlu tuttuğunu, “mücadelenin önemini daha fazla ve daha iyi anlatmaya devam edeceklerini” söyledi.
Direnişini tek başına sürdüren Entes işçisi ise, “tek başına yaptığı direniş nedeniyle patronun artık işçi atmadığını, patronun atacağı işçilerin direnişe katılacağından korktuğunu” ifade etti.
Son olarak ATV-Sabah grevcisi bir işçi söz aldı. Grevci işçi, uzun vadeli ve planlı bir çalışma ile sendikalaşmak, örgütlenmek ve mücadele etmek gerektiğinin altını çizdi.
Panelin ikinci oturumunda kriz konusu tartışıldı. Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilla Ayçin de bir konuşma yaptı. Atilla Ayçin, Türk-İş bürokrasisini eleştirerek, sendikacılığın devlet güdümünden çıkartılması gerektiğini vurguladı. Sendikal bürokrasiye rağmen mücadele yürütmek gerektiğini, mücadelenin ancak bu şekilde başarıya ulaşabileceğini söyledi. Türk-İş’i terk etmek kolaycılığını bugüne değin savunmadığını da belirten Ayçin, bundan sonraki süreçte farklı çözüm yollarının doğabileceğine işaret etti.
Panelin son oturumunda oluşturulan serbest kürsüde konuşan işçiler, mücadeleden başka bir çözümün olmadığını dile getirdiler. Panel “Direne Direne Kazanacağız!” sloganı ile son buldu.