Ben 5 ay önce Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Sega Otomotiv Kimya’da işe başladım. İşe başlarken sigorta evraklarımı hazırlamam istendi. Ama sigortam başlatılmadı. Önce üç aylık deneme süresi var denildi. Deneme süresi bittikten sonra sigortamın neden başlatılmadığını sorduğumda ise, “bugün, yarın başlatacağız” denilerek hep oyalandım.
İzinli ya da raporlu olduğumuz dikkate alınmıyor, Cumartesi ve Pazar mesailerimiz kesiliyordu. Çalışma saatlerimiz 08.30-18.30 olmasına rağmen, gece geç saatlere kadar fazladan mesailere bırakılıyorduk. Ücretlerimizi de düzenli olarak alamıyorduk. İlk iki aylık ücretimi, işten çıkmayayım diye ödediler sadece. Ücretlerimizi ne zaman alacağımızı sorduğumda hep şu cevabı aldım: “Şimdiye kadar sabrettiniz, biraz daha sabredin. Bundan sonra her şey yoluna girecek.” Israr ettiğimde de, “Her şey senin başının altından çıkıyor” demeye başladılar. Ama patronun bizi oyalamasının sonu gelmiyordu, bıçak kemiğe dayanmıştı artık. Kimimiz ailede tek çalışandı, ev kiralarımız ve faturalarımız birikti. Sonunda biz de, söz verilen tarihte ücretlerimizi alamazsak işbaşı yapmama kararı aldık. Söz verilen tarihte ücretlerimizi alamayınca, 19 arkadaş 2 Temmuzda fabrikanın kapısında beklemeye başladık. İnsan kaynakları müdürü yanımıza gelerek, “işinizin başına dönün yoksa yerinize başkalarını alırız” dedi. Ama biz mesai bitimine kadar fabrika önünde bekledik. Ertesi gün yine fabrikanın önünde beklerken, insan kaynakları müdürü yine yanımıza geldi ve tehdit edip arkadaşların üzerine yürüdü. Ben de cep telefonumun kamerasıyla çekmeye başladım. Beni fark eden müdür elimdeki telefonu almak için diğer arkadaşları bırakıp bana saldırdı. Üç arkadaş beni zor aldılar elinden. Sonra jandarmaya haber verdik. Tuzla Devlet Hastanesi’ne gittik darp raporu aldık, savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Hukuksal süreci başlattıktan sonra fabrikanın önüne gelerek direnişimize devam ettik. Aradan çok zaman geçmemişti ki jandarmalar geldi yanımıza. İnsan kaynakları müdürü de suç duyurusunda bulunmuş, güya üç kadın arkadaş kendisini dövmüş! Jandarmalar üç arkadaşı karakola götürürken, bize de coplarını sallayarak tehditler savurdular. Derhal fabrikanın önünü terk etmemizi söylediler. Karakolda ifadesi alınan arkadaşlarımızı aldıktan sonra evlerimize gittik. Ama ertesi gün devam ettik direnişimize. 13 gündür direnişteyiz.
Bizler sendikalı olmamamıza rağmen direnişten haberdar olan Tuzla Deri-İş, Kartal Petrol-İş Sendikaları ve UİD-DER bizleri destekliyor. Bizler direnişe başladıktan sonra çok şey öğrendik. Birlikteliğin, dayanışmanın, mücadele etmenin önemini anladık. Biz haklarımızı alana kadar yılmadan mücadeleye devam edeceğiz.