Selüloz-İş sendikasının örgütlü olduğu Halkalı Kâğıt Fabrikası işçileri 17 Temmuzda greve çıkmışlardı. Grevlerinin 6. gününde onları ziyarete gittik. Başladığı günden beri UİD-DER’li işçiler olarak her gün grevdeki işçi kardeşlerimizin yanında yerimizi alıyoruz. Ben hiç grev yaşamadım, grevci işçi olmanın nasıl bir duygu olduğunu bilmiyorum. Grevci işçilerin yanında, grev yerinde olmak gibi güzel bir duyguyu UİD-DER sayesinde yaşıyorum. Gittiğimizde yemek yiyorlardı işçi kardeşlerimiz, biz de onlarla birlikte yemek yedik. O güzel grev yemeğinin ardından grevci işçilerle sohbet ettik. Grevci işçiler, hayatlarının bu fabrikada tükenmesine rağmen karınlarını doyuracak parayı bile alamadıklarını, bu yıl da patronun istedikleri zammı vermediğinden dolayı greve çıktıklarını söylediler. Bu mücadelede birlikte oldukları için çok mutlu olduklarını belirttiler.
Sohbet böyle devam ederken bazıları çiftetelli oynamaya başladı. Oturan işçiler de alkışlarıyla onlara tempo tutuyorlardı. Oynayanların, tempo tutanların fotoğraflarını çektik. Yoldan geçen arabaların en büyük destekçileri olduklarını, bunların onlara güç verdiğini söylediler. Bu da gösteriyor ki grevci işçilerin ihtiyacı olan diğer işçi kardeşlerinin desteğidir. Tabii yoldan geçen bütün arabalar destek vermiyorlarmış, işçilerin alamayacağı arabalarda olanlar yolun karşı tarafına bakarak geçiyorlarmış. Bu da patronlar sınıfının işçilerin bir araya gelmesinden nasıl korktuklarının bir göstergesidir. Patronlar sınıfı işçilerin örgütlülüğünden öcü gibi korkuyor. İşçi sınıfı örgütlenip bir araya geldiğinde dev gibi güçlü oluyor.
Grev ve direnişleri ziyaret etmek grevci işçiler için de, bizim için de çok önemli. Çünkü biz bir bütünüz ve işçi sınıfı ya örgütlüdür ve her şeydir ya da örgütsüzdür ve hiçbir şeydir. Halkalı Kâğıt işçilerine ve grevde olan tüm işçilere bizlere bu güzel duyguyu yaşattıkları ve işçilerin her şeye boyun eğmemesi gerektiğini bir kez daha gösterdikleri için çok teşekkür ederiz.
Yaşasın Sınıf Dayanışması!
Birleşen İşçiler Yenilmezler!