
Ben Halkalı Kâğıt Fabrikasında uzun zamandan beri çalışmaktayım. Fakat sendikamız ile işveren arasında 7 aydır devam eden toplu iş sözleşmesi uyuşmazlıkla sonuçlandığından greve çıktık. Hem de bize greve çıkmadan önce tehditler savuran patronumuza rağmen. Yok greve çıkamazsınız, yok greve çıkarsanız hepinizi işten atarım, yok sizi 6 ay bekletirim, süründürürüm, demesine rağmen!
Grevin ilk günü işveren vekillerinden iki kişi yanımıza gelerek, iki yemekhaneci kadın arkadaşımıza, “grevi bırakın, gelin çalışın” dediler. Kendilerine siz kimsiniz diye sorulduğunda, “biz grev kırıcıyız” diye bize kendilerini tanıttılar. Biz de böyle bir şeyi kabullenemeyeceğimizi, yaptıklarının yasadışı olduğunu söyleyerek aşağılık tekliflerini reddettik.
Ve bugün grevin 15. günündeyiz. Tüm işçi arkadaşlarımızla beraber dimdik ayaktayız. Çeşitli basın organlarından, demokratik kitle örgütlerinden ve sendikalardan maddi ve manevi destek sözü aldık. Yoldan geçen işçiler alkış tutup bizi destekliyor. Bu destekler gücümüze güç katıyor.
İşçi sınıfına diyeceğim şu ki; arkadaşlar işvereninize boyun eğmeyin, korkmayın, eğer işvereninize karşı cesur durursanız kazanırsınız. Çünkü şunu unutmayın, asıl güç sizsiniz!