UİD-DER’den bir grup işçi olarak Halkalı Kâğıt fabrikası işçilerini ziyaret ettik. Grev çadırına sloganlar ve alkışlarla girdik. Ben her gidişimde heyecanlanıyorum. Grevci işçilerle birlikte olmak çok güzel, acaba grevci işçi olmak nasıl bir duygu hep bu aklıma geliyor.
Yağmur bir ara şiddetlenince hep birlikte çadırın altına sığındık. Yağmurun işçileri bir araya getirmek için yağdığını söyleyen işçi arkadaşlar oldu. Grev yerinde UİD-DER haricinde başka işçi dostları da vardı. DESA’da 352 gün tek başına mücadele eden Emine ablamız da aramızdaydı. Grevci bir arkadaş Emine ablaya neler yapabiliriz diye sordu? Kısa ve net tek bir şey söyledi: birbirinizden ayrılmayın hep birlik olun! Kendisi direniş boyunca hiç yalnız kalmadığını ailesinin ve işçilerin onu hiç yalnız bırakmadığını, direnişte neler yaşadığını kısaca anlattı. Anlatılanları “bir gün ben de bunları yaşayacağım” diye düşünerek büyük bir heyecanla dinledim. Yağmura hiç aldırmadan grevci işçiler neden grevde olduklarını, grevde olmanın mutluluğunu anlattılar. Ben de grevci işçilerin anlattıklarını can kulağıyla dinleyip grev yerinde olmanın coşkusunun ve mutluluğunun tadını çıkardım. Grevdeki işçiler güçlerinin farkına bu grev sayesinde vardıklarını söyledi. İşçi sınıfının örgütlü olduğunda ne kadar güçlü olduğunun grevler ve direnişler sayesinde farkına varıldığını konuştuk. Türkiye işçi sınıfı bir gün iş durdursa neler olurdu acaba dedik ve neler olacağını, neyi kaybedip neleri kazanacağımızı gözümüzde canlandırdık. Bizim giydiğimizin, yediğimizin aynı olacağı, hiçbir şey kaybetmeden kazanacağımız bir sürü şeyin olacağı ama bir günde patronların kaybedeceği çok şey olduğu sonucu çıktı.
Grev yerinden ayrılışımız, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!” vb sloganlarla oldu. İşçi sınıfının şairi Nazım Hikmet şiirinde şöyle demiş: “Türkiye işçi sınıfına selam, selam yaratana, tohumların tohumuna serpilip gelişene selam, bütün yemişler dallarınızdadır, beklenen günler güzel günlerimiz ellerinizdedir.” Güzel günleri getirecek olan biz işçileriz, o eller bizim ellerimiz, güzel günleri yaşamak için daha ne kadar bekleyeceğiz? Geçmiş de, bugün de neler yapmamız gerektiğini bize gösteriyor. İşçi sınıfının önderlerinin söylediği gibi; işçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır! Kendi kurtuluşumuz için örgütlenip mücadele edelim.
“ÖRGÜTLÜYSEK HER ŞEYİZ, ÖRGÜTSÜZSEK HİÇ BİR ŞEY!”